Mala zarar verme suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 152/1 -a, 168/1 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair ...4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2012 tarihli ve 2012/115 esas, 2012/1030 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 152/1-a, 168/1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair ...4. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2015 tarihli ve 2015/123 esas, 2015/389 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/01/2016 gün ve 325/1147 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/02/2016 gün ve 2016/15314 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki 231/11 maddesi nazara alındığında; somut olayda denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında mahkemenin eski hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak sanık hakkında 5 ay hapis cezasına hükmedilmesinde ve anılan cezanın ertelenmesine karar verilmesinde,
2- ...4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14/05/2015 tarihli kararın gerekçe kısmında, sanık hakkında hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığının belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında hapis cezasının ertelenmesi şeklinde karar verilmek suretiyle hükümde çelişki yaratılmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İnceleme konusu somut olayda; hükümlü hakkında nitelikli mala zarar verme suçundan kamu davası açıldığı, ...4. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; mahkemenin 03/07/2012 tarih ve 2012/115 Esas, 2012/1030 Karar sayılı kararı ile hükümlünün 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükümlünün denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi üzerine mahkemece dosyanın yeniden ele alındığı ve 14/05/2015 tarihli oturumda eski hükmün açıklanmasına ve hükümlünün nitelikli mala zarar verme suçundan 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak bu kararın gerekçesi yazılırken kısa kararda 3 ay 10 gün olarak belirlenen sonuç cezanın 5 ay olarak yazıldığı ve kısa kararla çelişki oluşturacak şekilde bu cezanın 5237 sayılı TCK’nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği,
Buna göre; 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesine aykırı şekilde, mahkemece kısa kararla, gerekçeli karar arasında açık çelişki oluşturulduğu ve bu durumun aynı Kanun’un 289/1-g maddesine göre hukuka kesin aykırılık halini oluşturduğu, yine mahkemece evvelce verilen hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken ilk hükümden ve kısa karardan farklı olarak hükümlü aleyhine fazla ceza içeren yeni bir hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesine aykırı davranıldığı anlaşılmakla;
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden 14/04/2015 tarih ve 2015/123 Esas, 2015/389 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 14/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.