7. Ceza Dairesi 2014/23205 E. , 2016/4921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanık ... ile müdafiinin ve katılan ... vekilinin sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1)Adli para cezasının bir gün karşılığının hesaplanması sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2)CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel hali bulunmayan, savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini beyan eden ve dosyada KEMT varakası bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanığa, davaya konu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun"un 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan “Sanığın mesleği de dikkate alınarak tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3)5237 sayılı TCK.nun 51.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması koşulları getirilmiş olmakla, sabıkasız olan sanığın yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık irdelenmeden, “Sanığın mesleği de dikkate alınarak tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından”şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
4)24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
5)Dava konusu kaçak akaryakıtın 5015 sayılı Yasa"nın Ek 5/1-son delaletiyle TCK.nun 54/1 maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6)Sanıklar hakkında tanzim olunan 08/10/2012 tarihli iddianamede ... plakalı aracın müsaderesinin talep edilmediği gözetilmeden dava konusu edilmeyen araç hakkında müsadere kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... ile müdafiinin ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... ile anılan sanıklar müdafiinin ve katılan ... vekilinin sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
03.01.2012 tarihli tutanakta; kolluk görevlilerinin ilçe otobüs terminalinde devriye görevini ifa ettikleri sırada, ... plakalı kapıları açık olan kamyonetteki bidonlarda “akışkanlık düzenleyici müstahzar” adı verilen maddenin bulunduğu ve bu kamyonetin yanında park halinde bulunan ... plakalı yolcu otobüsünün yakıt deposuna huni takılı olduğu, sanıklar ..., ... ve ..."nın da bu araçların yanında bulunduğu belirtilmiş ise de, sanık ... aşamalardaki savunmalarında kendisinin otobüsün muavini olduğunu ve görevlilerin geldiği esnada otobüsün iç temizliği ile ilgilendiğini, sanık ... de kendisinin otobüsün yedek şoförü olduğunu ve terminale park ettiği kendi hususi aracı ile ilgilenirken görevlilerin geldiğini beyan ederek her iki sanığın da suçlamayı kabul etmemesi ve bidonların otobüsün yakıt deposuna boşaltılması işlemine katılmadıklarını belirtmeleri karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde ortaya çıkarılması için tutanak düzenleyicileri dinlenilerek, olayla ilgili bilgi ve görgüleri sorulup sanıklar ... ve ..."nın olaya katılımlarının ne şekilde olduğu konusunda ayrıntılı beyanları alındıktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken eksik soruşturmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1)Adli para cezasının bir gün karşılığının hesaplanması sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2)CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel hali bulunmayan, savunmalarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini beyan eden ve dosyada KEMT varakası bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanıklara, davaya konu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun"un 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan “Sanığın mesleği de dikkate alınarak tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3)5237 sayılı TCK.nun 51.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması koşulları getirilmiş olmakla, sabıkasız olan sanıkların yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık irdelenmeden, “Sanığın mesleği de dikkate alınarak tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından”şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle hükmolunan hapis cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
4)24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyları üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmelerine, altsoyları dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ... ile sanıklar müdafiinin ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.