12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/27173 Karar No: 2014/9186 Karar Tarihi: 15.04.2014
2863 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/27173 Esas 2014/9186 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2013/27173 E. , 2014/9186 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık Hüküm : CMK"nın 223/2-b. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında 15.10.2010 olan suç tarihinin 01.02.2011 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. ... Maden A.Ş. isimli şirket tarafından 10.08.1995 tarihli maden ocağı işletme ruhsatı ile kullanılan ve sanıkların beyanına göre 11.10.2010 tarihinden itibaren ... Madencilik A.Ş. tarafından kiralama yolu ile kullanılan Ceyhan ilçesi, ... köyünde bulunan mermer ocağının sınırları içerisinde kalan 532 metre karelik kısmın içinde bulunduğu Domuzdamı Nekropol alanının, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 27.05.2008 tarih ve 3841 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edildiği, her ne kadar 15.10.2010 tarihinde İl Özel İdaresi görevlilerince olay yerinde yapılan incelemede, maden ocağı sahasının sit alanı sınırları içerisinde faaliyette bulunduğuna dair tespitte bulunulmuş ve bunun üzerine Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 04.01.2011 tarihli kararı ile sit alanına izinsiz müdahalede bulunan sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş ve maden ocağını kullanan şirket yetkilileri olan sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan dava açılmış ise de, sanıkların üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri, 2008 yılında Müze Müdürlüğü görevlilerinin belirledikleri sınır dahilinde çalışma yaptıklarını ve bu sınırı aşmadıklarını, Müze Müdürlüğü görevlilerinin belirledikleri sınıra tel örgü ile çit çektiklerini beyan ettikleri, Adana Müze Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen 26.05.2011 tarihli raporda da ocak sahasında korunması gerekli kültür varlıklarının bulunmadığı, ocak alanından sit alanı içerisine doğru fiili müdahaleyi gerektirir neden olmadığı, kayma ve kopmanın meydana geldiği sit alanının sınırının tel çit çekilerek belirlenmesinin iyi niyet göstergesi olduğunun belirtildiği, kadastro teknisyeninin katılımı ile yapılan olay yeri keşfi sonrası düzenlenen 24.07.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda, ocak sahasında sit alanı içerisinde kalan kısmın sadece 532 metre karelik bir alan olduğu, kopma ve kaymaların olduğu yerin de bu alan içerisinde yer aldığı, sanıklar tarafından sit alanı sınırına tel örgü çekilerek sit alanının koruma altına alındığının tespit edildiği, tüm dosya kapsamından 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan ocak sahasının 532 metre karelik kısmında meydana gelen kopma ve kaymalara sanıkların neden olduklarına dair delillerin bulunmadığı, zemindeki kayma ve kopmaların, sanıklar tarafından çekilen çit dışında yer aldığı, bu nedenle doğal yollarla arazide kayma ve kopmaların yaşanmış olabileceği, böylece sanıkların üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı ve mahkemece sanıklar hakkında beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 15/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.