11. Ceza Dairesi 2019/4100 E. , 2020/5752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Katılan vekilinin temyizinin, sanık ... hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat hükümleri; sanık ... hakkında 2010 yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmü ile 2008 yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
A) Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından; sanık ... hakkında 2010 yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanıklara yüklenen “sahte fatura düzenlemek” suçunun 213 sayılı V.U.K."nin 359/b-1 maddesindeki cezasının üst sınırına göre 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, zamanaşımını kesen son işlem olan sanık ..."ın sorgusunun yapıldığı 24/11/2011 tarihinden ve sanık ..."ın sorgusunun yapıldığı 07/02/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılara karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından; sanık ... hakkında 2010 yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların ve katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanık ..."ın yokluğunda verilen hükmün sanığın sorgusunda bildirdiği adrese tebliğe çıkartılmasından sonra, tebligatın iade edilmesi üzerine, aynı adrese 20/11/2013 tarihlinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak bu adrese daha önce adli mercilerce usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olması nedeniyle, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğundan sanık ..."ın öğrenme üzerine temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanık ..."ın savunmasında diğer sanık ... ile birlikte söz konusu iş yerini açtıklarını, şirket müdürü olduğunu ancak işleri idare etmesi için ... isimli kişiye vekalet verdiğini, işleri onun yürüttüğünü, tüm belgeleri de bu nedenle onun düzenlediğini, muhasebe işlerine ..."ın baktığını, söz konusu belgeleri kendisinin düzenlemediğini, sahte olarak düzenlendiğini sonradan öğrendiğini söylemesi; sanık ..."ın da benzer şekilde söz konusu şirkette küçük bir hissesinin olduğunu, ... isimli kişiye vekalet verdiğini, işleri onun yürüttüğünü, düzenlenen faturalarla bir ilgisinin bulunmadığını savunması karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından dosya arasında bulunan fatura asılları sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; sanıkların savunmasında ismi geçen ... isimli kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanıklar ile tanık olarak dinlenilen ..."ten temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları ya da tanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, sanıklar tarafından ..."e verildiği iddia edilen vekaletname örneğinin tespit edilmeye çalışılması ile tespiti halinde onaylı örneğinin dosya arasına alınması, sanık ... tarafından muhasebecileri olduğu belirtilen ... isimli kişinin CMK"nin 46/1-c maddesi uyarınca çekilme hakkı hatırlatılarak tanık olarak dinlenmesi, sanıkları ve ... isimli kişiyi tanıyıp tanımadığı, şirketi fiilen idare eden kişinin ve şirkete ait defter ve belgeler ile beyannamelere konu faturaları getiren kişinin kim olduğunun kendisinden sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 13/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.