17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/20392 Karar No: 2015/8814 Karar Tarihi: 16.06.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/20392 Esas 2015/8814 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/20392 E. , 2015/8814 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16/06/2015 Salı günü davacı ... vekili Av. ... ve davalı Güvence Hesabı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, plakası tespit edilemeyen bir araç sürücüsünün sebebiyet verdiği kazada müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını belirterek 31.300 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, öncelikle yetki itirazı ve zamanaşımı def"inde bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 23.884,98 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur ve maluliyet oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, ayrıca davanın zamanaşımı süresi dolmadan yetkili mahkemede açılmış olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden tam başvuru tarihi anlaşılamamakla beraber, davacının davalıya davadan önce başvurduğu ve 03.02.2010 tarihinde davalı tarafından bir miktar ödemenin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının belirtilen ödeme tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. Maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 1. bendinde yer alan "16.09.2006 tarihinden" ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "03.02.2010 tarihinden" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.