20. Hukuk Dairesi 2012/10140 E. , 2013/594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında... Köyü 122 ada 177 parsel sayılı 5476 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğunu iddia ederek, dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından vekalet ücretine, davalı tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmekle, Dairenin 15.04.2009 gün ve 2009/4553 -6590 sayılı kararı ile;
“ … mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği düşüncesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; taşınmaza orman niteliğiyle tespit tutanağı düzenlenmiş olup, üzerinde halen % 41-70 kapalılıkta 10-80 yaşlarında kayın, gürgen, kestane ağaçları bulunmaktadır. Uzman bilirkişi.... tarafından hazırlanan rapora ekli memleket haritasında kısmen yeşil renkli alanda yeralmaktadır. Bu durumda; taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında kaldığının belirlenmiş olması yeterli değildir. Davacı, taşınmazın öncesi itibarıyla orman olmadığını ve taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yer olmasının yanında, kazanma koşullarının da gerçekleştiğini Hazineye karşı ispatlamak zorundadır. Mahkemece yapılan keşif sırasında tutanak bilirkişi dinlenmediği, keza taşınmazların hava fotoğraflarındaki konumunun incelenmediği ve orman işletme müdürlüğünden gönderilen orijinal renkli memleket haritasında taşınmazın uzman bilirkişinin işaretlemesine göre farklı konumda ve tamamen yeşil renkli alanda işaretlendiği gözlendiği,
Bunun yanısıra, dava yalnızca Hazine hasım gösterilmek suretiyle açılmış, mülk sahibi Hazine yanında ormandan yararlanma hakkına sahip olan Orman Yönetiminin de davada taraf olması gerektiği halde, mahkemece, husumetin yaygınlaştırılması gerektiği düşünülmediği,
Kabule göre de, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve davanın kabulüne karar verildiği halde, davacı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması isabetsizdir.” gereğine değinerek bozulmuştur.
Orman Yönetimi, bozmadan sonra davaya katılmış ve mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacının davasının reddine, 122 ada 177 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmaları ile 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve kişinin dayandığı 1957 tarih ve 40 sıra nolu tapu kaydının bitişik 18 numaralı parsele uygulandığı, dava konusu 122 ada 177 numaralı parselin bilirkişi raporuna göre orman sayılan yerlerden olduğundan, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 31/01/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.