20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13973 Karar No: 2019/4186
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13973 Esas 2019/4186 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/13973 E. , 2019/4186 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili esas dava ile birleştirilen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/22 E. sayılı dava dosyasında, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 107 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün orman tahdidi kapsamında kaldığını ileri sürerek tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü 107 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ile işaretli 165,50 m²’lik ve (B2) ile işaretli 582,20 m²"lik bölümlerinin tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, taşınmaz üzerinde ... lehine konulmuş irtifak hakkının korunmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1975 yılında yapılmış arazi kadastrosu, 1998 yılında 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yapılmış orman kadastrosu ve 2/B çalışması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B2) ile gösterilen bölümlerinin orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu belirlenerek tapu kayıtlarının iptaline ve orman vasfıyla Hazine adına tesciline ilişkin hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddeleri hükmü karşısında, orman niteliğindeki taşınmazın tapu kaydı üzerinde 3. kişi lehine, kısıtlayıcı şerh bulunamayacağı gözönünde bulundurulduğunda ... lehine konulmuş şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulması yasaya aykırı olmakla birlikte bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, mahkeme hükmünün "Davalı ... lehine davaya konu taşınmaz üzerinde (krokide (A) ve (B2) ile gösterilen orman vasfında olduğu kabul edilen yerde) mevcut irtifak hakkına dair şerhin korunmasına" ilişkin 2 nolu paragrafının hükümden çıkarılarak yerine “Davaya konu taşınmazın fen raporunda (A) ve (B2) ile gösterilen bölümleri üzerinde davalı ... yararına konulmuş bulunan irtifak şerhinin kaldırılmasına’’ cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.