Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13607 Esas 2019/4182 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13607
Karar No: 2019/4182

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13607 Esas 2019/4182 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/13607 E.  ,  2019/4182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... ilçesi ... köyünden bulunan 255 parsel tarla vasfı ve 9970,00 m2 yüzölçümü, 260 parsel tarla vasfı ve 2280,00 m2 yüzölçümü, 262 parsel tarla vasfı ve 200,00 m2 yüzölçümü, 264 parsel tarla vasfı ve 1170,00 m2 yüzölçümü ile tapu ve vergi kaydına dayalı olarak ..., ...., ..., ..., ..., ... ve ... adına tapu ve vergi kaydına dayanılarak tespit edilmiş, davacı ... Yönetimi taşınmazların orman vasfında olduğu, davacı gerçek kişiler ise taşınmazlarda haklarının bulunduğu iddiasıyla tespite itirazda bulunmuştur.
    Mahkemece davacı gerçek kişilerin davadan feragati nedeniyle davalarının reddine, davacı ... Yönetiminin davasının ise ihtara rağmen dava sebep ve delillerinin bildirilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Yörede 1953 yılında yapılan arazi kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına dair karar usul ve kanun hükümlerine aykırıdır. Şöyle ki, tespitin yapıldığı 1952 yılında yürürlükte bulunan 5602 sayılı Kanunun 32. maddesi hükmüne göre ‘‘Kadastro yargıçları, 26. maddede tâyin edilen süre içinde açılacak veya arazi kadastrosu müdürü tarafından verilecek itirazlı işlere ait dâvaları veya yargıcın birlikte bulunduğu esnada kendisine yapılacak itirazları bu kanuna göre mahallerinde hükme bağlar ve 16. maddenin (C) fıkrası mucibince gerekli veraset belgelerini verir.’’ Kanun maddesine göre tespite itiraz kadastro yargıçlığına açılacak dava ile veya 26. madde uyarınca kadastro müdürlüğüne yapılacak itiraz veyahut yargıcın birlikte bulunduğu sırada kendisine yapılacak itiraz yoluyla yapılabilir.
    Davacının, dava sebep ve delillerini dava dilekçesinde bildirmek zorunda olduğuna, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine dair hüküm tespit ve itiraz tarihinde mevzuatımızda bulunmayan ve 21.06.1987 tarihinde yürürlüğe girmiş 3402 sayılı Kadastro Kanununun 28/2. maddesiyle getirilmiş bir düzenlemedir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici maddesinde ‘‘Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş tapulama mahkemeleri, kadastro mahkemesi adını alır ve açılmış davaları, bu Kanundaki hükümlere göre yürütür.’’ düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı ... Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazların orman niteliğinde olduğu iddiasıyla kadastro müdürlüğüne itirazda bulunulduğu ve müdürlük tarafından itirazlı parsellere ait tutanaklar kadastro mahkemesine intikal ettirildiğine göre itirazlarla ilgili olarak kadastro mahkemesince yargılama yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi kanuna aykırıdır.
    Bu nedenle, çekişmeli taşınmazlara ait tapulama tutanaklarına itirazda bulunan kişiler eksiksiz biçimde tespit edilip taraf konumuna getirildikten sonra tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili gösterecekleri delillerin toplanmasından sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.