17. Hukuk Dairesi 2014/3391 E. , 2015/8795 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ..."ın maliki ve ...."ın sürücüsü olduğu aracın direksiyon hakimiyetini kaybededip çalışma nedeniyle kapalı olan cep yola girerek burada motorsikleti üzerinde bulunan davacıların murisi ..."a çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacıların murisi ..."ın öldüğünü, tüm kusurun davalıda olduğunu ileri sürerek, davacı eş için 75.000,00 TL, diğer davacı çocukları için 25.000,00"er TL den toplam 125.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalılar vekili, kazada müvekkili ...."ın kusuru olmadığını, kazaya müvekkilinin kullandığı araca başka bir aracın çarpması sonucu aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesinin neden olduğunu, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı eş Nursen için 20.000,00 TL, çocukları .... için 7.500,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar vekili temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, kazanın meydana geliş biçimi, davalı sürücü ...."ın kazada tam kusurlu olması, kaza tarihi ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı eş ve çocukları için ayrı ayrı takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve bu davacılar yönünden manevi tazminat miktarı bir miktar artırılmak suretiyle hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; yukarıda (2) numaralı bentte belirtilen nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 11.044,90 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.