1. Hukuk Dairesi 2013/13807 E. , 2013/17250 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ESKİ HALE İADE
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kat mülkiyeti kurulu 2 parseldeki 17 nolu meskenini 24.11.2008 tarihinde davalıya harici satış sözleşmesi ile vadeli olarak satarak zilyetliğini devrettiğini, ancak davalının edimlerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmeyi fesederek durumu noter kanalı ile bildirdiğini, buna rağmen çekişme konusu yeri işgal etmeye devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, taşınmazın davalı tarafından eski hale getirilmesine, eski hale getirilmez ise eski hale getirme masraflarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iyiniyetli zilyet olduğunu, ödediği bedeller ile yapmış olduğu zaruri ve faydalı masraflar yönünden hapis hakkı tanınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında çekişme konusu taşınmazla ilgili harici satış sözleşmesi yapıldığı, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi ile haksız müdahalenin koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ve davalı yararına hapis hakkı tanınmasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi, eski hale getirilmez ise eski hale getirme masraflarının tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, taraflar arasında çekişmeye konu taşınmazla ilgili harici satış sözleşmesi bulunduğu, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebi ile müdahalesinin haksız olduğu gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, eski hale getirilmesi isteğinin reddine, davalı yararına hapis hakkı tanınmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle; Türk Medeni Kanunu"nun 994. maddesi hükmü ile 10.7.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek davalı taraf yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince;
Dava dilekçesinde dava değeri 30.000.-TL olarak gösterildiği ve yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmali yapılmadığı halde, keşfen belirlenen değer üzerinden davacı taraf yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 8. maddesindeki; “ Davacı vekili ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için 10.850,00-TL nispi ücreti vekaletin davalıladan alınarak davacıya verilmesine ” cümlesinin hüküm metninden çıkarılmasına, yerine; “ Yargılama sırasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi dikkate alınmak suretiyle hesaplanan 3.550,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” cümlesinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.