Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2017/2035
Karar No: 2021/466
Karar Tarihi: 11.02.2021

Danıştay 13. Daire 2017/2035 Esas 2021/466 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/2035
Karar No:2021/466

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … TV Medya Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "… TV" logoluyla yayın yapan televizyon kanalında yayınlanan "..." adlı yarışma programında 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan yayın ilkesinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirkete 615.603,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu programın yayın içeriğinin çocukların zihinsel, fiziksel ve ahlaki gelişimine zarar verebilecek nitelikte olup olmadığının belirlenebilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, söz konusu karar üzerine düzenlenen 24/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle, programın, tek aşamalı bir çocuk yarışma programı niteliğinde olmadığı, yarışmadan elenen çocukların sürekli olarak üzüntü yaşadıkları ve uzun süren yarışma temposuna bağlı olarak sürekli stres altında bulundukları, çocukların şarkıları jüri önünde beğenilme ve kazanma çabası içerisinde baskı altında icra etmelerinin kendileri açısından büyük bir yük oluşturduğu, ünlü olmanın cazibesine çocukların itildiği, elenen çocuklarda yetersizlik, başarısızlık, beklentilerin karşılanamaması ve öfke gibi duyguların gelişmesine sebebiyet verdiği, programın izleyicilerin televizyonu en çok izlediği saatte yayınlanması ve tüm izleyici kitlesine hitap etmesi karşısında izleyici konumunda olan çocuklar üzerinde de olumsuz etkiler yarattığı, ekonomik sömürüye alet edildikleri, programın hem izleyici hem yarışmacı çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimleri açısından uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği, itirazların raporu kusurlandırıcı nitelikte bulunmayarak raporun karara esas alınabilecek yeterlilikte bulunduğu, dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi sonucunda, izleyicilerin televizyonu en çok izlediği saatte ve tüm izleyici gruplarına yönelik yayınlanan uyuşmazlık konusu yayının, yayınlandığı saat ve zaman dilimi, program içeriğinde çocukların sürekli olarak baskı ve stres altında tutulmaları, ünlü olma çabasının çocuklar için amaç hâline getirilmesi, elenen çocuklarda yetersizlik, başarısızlık, beklentileri karşılayamama ve öfke gibi duygu durumlarının gelişmesine sebebiyet verilmesi hususları göz önüne alındığında, aynı Kanun hükmünü ikinci kez ihlâl eden davacı şirket hakkında uygulanan dava konusu idari para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yayının çocuklar ve gençler açısından hiçbir sakıncası olmadığı, gerek katılımcı çocukların ve gerekse izleyicilerin fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimlerinin korunması için gerekli her türlü tedbirin alındığı, katılımcı çocukların, anne ve babalarının ortak muvafakatiyle programa kabul edildiği, programın hazırlık aşamalarında, çalışmalarda, çekimlerde, her an ve her ortamda, pedagoglardan ve çocuk psikologlarından oluşan profesyonel bir ekibin çocuklara eşlik ettiği, jüri üyelerinin de yorum ve değerlendirmelerinde büyük bir özen gösterdiği, kazanan çocuğun ödülünün de nakit olarak verilmediği, eğitim hayatı boyunca sürecek periyodik eğitim bursu olarak verildiği, bu bursla, o çocuğun müzik eğitiminin değil, normal ilk, orta ve yükseköğretiminin desteklenmesinin sağlandığı, bütün bunların, katılımcı çocukların gelişimlerini olumsuz etkilerden koruduğu gibi, ekran başındaki izleyiciler arasında bulunabilecek çocukların da olumsuz mesajlar almasını önlediği, dava konusu işlemin dayanağı olan uzman raporundaki ve sonradan yerel Mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesindeki değerlendirmelerin gerçek durumu yansıtmadığı, programda çocukların söyleyecekleri şarkıları bizzat seçtikleri, başta jüri olmak üzere program görevlileri tarafından herhangi bir şarkının dayatılmasının söz konusu olmadığı, çocukların programda söyledikleri şarkıları zaten bu programa katılmasalar dahi günlük hayatlarında internet, CD gibi ortamlardan dinledikleri ve kendi ortamlarında da söyledikleri, programın hedef kitlesinin çocuklar ve gençler olduğu şeklindeki iddianın da yanlış olduğu, programın hedef kitlesinin çocuklar ve gençler değil, yetişkinler olduğu, programın başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yerindeki birçok ülkede aynı formatta hazırlanmakta ve yayımlanmakta olduğu hâlde, ülkemiz dışında bu ülkelerin hiçbirinde çocuklar için sakıncalı bulunmadığı, ülkemizdeki muhtelif televizyon programlarında çocukların çok daha ağır bir rekabet yaşadıkları yarışmalara sokulduğu ve bunda hiçbir sakınca görülmediği, bu tür yarışmaların katılımcı çocuklar üzerinde olduğu kadar ekran başında izleyici konumunda olan çocuklar üzerinde doğurduğu etkilerin de davaya konu programın doğurabileceği etkilerden daha masum olmadığı, davalı idarenin, henüz kesinleşmemiş bulunan daha önceki bir işlemini gerekçe göstererek ihlâlin tekraren işlendiğinden bahisle idari para cezası vermesinin de hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istinaf mahkemesince verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozma nedeni olarak ileri sürülen iddialarda hukukî isabet bulunmadığı, "Genel İzleyici" sembolü ile yayınlanan, hedef kitlesi çocuklar ve gençler olan, Cumartesi ve Pazar akşamları olmak üzere haftada iki gün ekrana gelecek olan yarışmada, kendini göstermek isteyen, sesine güvenen 8-14 yaş arası çocukların elemelerinin yapıldığı, bir çoğu henüz ergenlik çağına girmemiş, tamamı okul çağında olan çocukların, sadece sesleriyle değil, sahne hâkimiyeti ve sergiledikleri şovlarla kendilerini ifade etmeye çalıştıkları, elemeyi kazananlar sevinirken, kaybedenlerin ise üzgün bir şekilde dışarıda bekleyen ailelerinin yanına döndükleri, çocukların kendi seçimleri olduğunu söyledikleri bazı şarkı sözleri ve jürinin buna bağlı olarak yaptığı yorumların da, aslında bir çocuğun ağzına ve onun hayal dünyasına uymayan bir şarkı söyletildiğinin zımnen de olsa kabulü olduğu, ülkemiz çocuk ve gençlerinin yetiştirilmesinde en az anne-babaları ve öğretmenleri kadar sorumlulukları bulunan görsel yayıncıların bu sorumluluklarını yasaların öngördüğü tarzda bir yayıncılık anlayışı benimseyerek icraatta bulunmaları gerektiği, bu nedenlerle söz konusu yayının, çocuk ve gençlerin ekran başında bulunabileceği saatte yayınlanmış olması da dikkate alındığında, 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının ihlâl edildiği ve küçük yaştaki izleyicileri olumsuz yönde etkileyeceği, bu durumun ise yayıncı kuruluşun küçük yaştaki izleyicileri koruma sorumluluğunu göz ardı ettiğinin göstergesi olduğu, dava konusu yayının çocuk ve gençler üzerindeki olumsuz tesirinin her türlü şüpheden vareste olduğu, dolayısıyla anılan yayının 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasını ihlâl ettiğinin açık olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 11/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi