MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

..., dahili davacılar ...ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 01.12.2009 gün ve 168/381 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, miras ve taksim yolu ile intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak 116 ada 39 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; her ne kadar davacı dava dilekçesinde adına tescil istemiş ise de, 28.07.2009 tarihli celsede, yarı hissenin kız kardeşi ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiş olması nedeniyle davanın kabulüne, 116 ada 39 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... ve dahili davacı ... ... adına 1/2 hisseli olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, taşınmazın tesbit tarihinden geriye doğru eklemeli 20 yılı aşkın süre ile miras bırakan ... tarafından tarım arazisi olarak malik sıfatı ile zilyet ve tasarruf edildiği, ölümü ile yapılan taksim sonunda davacı ... ile kardeşi ...’a kaldığı keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğine,tarım arazisi olduğu uzman ziraatçi bilirkişi raporu ile belirlendiğine, zilyetlikle kazanmaya engel bir durum olmadığı anlaşıldığına göre davalı Hazine vekilinin davacı ... hakkındaki hüküm yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ...’a ait 1/2 pay bakımından ONANMASINA,
... lehine hüküm kurulan 1/2 paya gelince; Davacı ... miras ve taksim sebebine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında taşınmazın yarı paylı olarak kendisi ve kardeşi ...’ye düştüğünün belirlenmesi üzerine 28.7.2009 tarihli yargılama oturumunda, taşınmazın kendisi ve kardeşi ... adına yarı paylı şekilde tesciline karar verilmesini istediğini bildirmiştir. Davaya dahil edilen ... ise aynı celsede, davacının beyanına bir diyeceği olmadığını ve taşınmazın yarı paylı şekilde davacı ile adına tescilini istediğini açıklamıştır. Her ne kadar ... duruşmaya gelerek taşınmazın yarı payının adına tescili isteğinde bulunmuş ise de bu hususta usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir davası bulunmamaktadır. Taşınmazın taksimen yarı paylı mülkiyete dönüştüğü belirlendiğine göre davacının harcını yatırarak açtığı davadan ...’un faydalanma imkanı da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle usulüne uygun davası bulunmayan ...’a taksimen düştüğü belirlenen 1/2 pay bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ... adına da tescile karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya uygun olmayan hükmün ... lehine hükmedilen 1/2 pay yönünden HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 13.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.