
Esas No: 2019/10815
Karar No: 2022/7777
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/10815 Esas 2022/7777 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın 18 yaşından küçük mağdurun ifadesini pedagog bilirkişi olmadan alması nedeniyle yapılan itirazı reddetti. Ancak, sanığın savunmasının aksini kanıtlar nitelikte mahkumiyetine yeterli delil olmadığından şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanığın hürriyeti tahdit suçundan suçlu bulunarak cezalandırılmasına karar verildi. Ancak, cezanın alt ve üst sınırı arasında belirlenmesi gereken suçun ağırlığı ve diğer faktörler göz önünde bulundurulmadan üst sınırda bir ceza tayin edilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verildi. TCK'nın 109/2. maddesi uyarınca 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. CMUK'nın 321. maddesi gereği hükmün Yasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması kararı verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
...
Gereği görüşülüp düşünüldü:
18 yaşından küçük mağdurun, 19.12.2013 tarihli celsede, CMK.nın 236/3. maddesine aykırı olarak pedagog bilirkişisi hazır olmaksızın beyanının alınması, telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında "Olay tarihinde çalıştığı iş yerine ait olan araç ile müşteriye perde götürdüğü esnada karşıdan karşıya geçen katılan mağdurun küfür ettiğini duyduğunu, mağdurun kendisine küfür ettiğini düşünerek, aracı durdurup indiğini, mağdura niye küfür ediyorsun diye sorduğunu ve oruçlu olmasının da vermiş olduğu açlık ve susuzluk nedeniyle ne yaptığını bilmeden bir iki defa mağdura vurduğunu, vurduktan sonra yanlış yaptığını anlayarak oradan ayrıldığını" beyan etmesi, olay yerini gösterir herhangi bir kamera kaydı ve olayın görgü tanığının olmaması mağdurun da sanık ile aralarında önceye dayalı bir tanışıklık ya da husumetten bahsetmemesi, sanığın ne amaçla kendisini alı koymak istediğine dair bir anlatımının bulunmaması karşısında, sanığın savunmasının aksini kanıtlar nitelikte mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak kesin ve somut delil bulunmadığından, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi uyarınca, sanığın kendi savunması ve mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralandığını gösterir doktor raporu ile de sabit olduğundan, mağdura yönelik tokat atma şeklindeki eyleminin, değişen suç vasfına göre kasten yaralama suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde hürriyeti tahdit suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de; sanık hakkında atılı suçtan hüküm kurulurken, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngören TCK'nın 109/2. maddesinin uygulanması sırasında, somut olayın oluş şekli, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte dikkate alınıp alt ve üst sınır arasında, hak ve nefaset kuralları ile orantılılık ilkesi gözetilerek bir ceza
./..
S/2
belirlenmesi gerekirken, yazılı biçimde üst sınıra yakın ceza tayini suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.