23. Hukuk Dairesi 2017/106 E. , 2020/1403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 16 adet faturaya dayalı alacak iddiası ile icra takibi yaptığını, müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, aksine davalıya avans olarak hep fazla para ödemesi nedeni ile 27.776,00 TL alacaklı olduğunu, tarafların ticari defterleri, ödemeye ilişkin belgeler ve banka kayıtları incelendiğinde müvekkilinin hiçbir borcunun olmadığının anlaşılacağını, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edilemeyeceğini ileri sürerek müvekkilinin 200.445,55 TL alacak talepli Konya 12. İcra Müdürlüğü 2011/3769 esas sayılı icra dosyasında borçlu olmadığının tespitini ve %40 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı borçlunun faturalara konu malların birim fiyatları üzerinde oynamalar yaparak mevcut borcunu 404.231,00 TL olarak hesap ettiğini, müvekkilinin yapmış olduğu işin asıl değerinin 580.777,48 TL olduğunu, fazla ödemeye dair iddianın ticari ilişkinin olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini ve % 40 oranında inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan hizmet ve menkul mal satımı sözleşmesi kapsamında davalı tarafça düzenlenen faturaların işin mahiyetine uygun olduğu, taraf ticari defterlerinin bir ödeme dışında birbiri ile uyumlu olup davacı tarafından davalıya ödenen toplam tutarın 437.331,00 TL olduğu, kesilen toplam fatura tutarı 573.298,48 TL"den bu rakamın düşülmesiyle davacının davalıya 135.967,48 TL borcu bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacı Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2011/3769 Esas sayılı dosyasından dolayı 135.967,48 TL borçlu olduğundan bu miktara ilişkin menfi tespit talebinin reddine, bakiye miktar üzerinden borçlu olmadığının tespitine, davanın kabul edilen bölümü için davalının kötü niyeti sabit görülmediğinden davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davalı lehine inkar tazminatı talebinin kabulü ile red edilen kısım üzerinden % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında Tellcom projesi yapım işleriyle ilgili ticari nitelikte hizmet alım satım anlaşması olduğu ancak yazılı sözleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hizmet veren davalı şirketin yapılacak fiber optik kablo çekim işi kapsamında Karaman-Mut arası kanal ve kazı çalışması yaptığı uyuşmazlık konusu olmayıp davalının bu iş için kestiği faturanın piyasa rayicine uygun olduğu bilirkişi raporuyla belirlenmiştir. Davacının iade ettiği 30.08.2009 tarihli 32,450,00 TL bedelli Karaman-Mut arası taş kırma faturasının ise Karaman-Mut arası kanal ve kazı çalışması işinin mahiyeti gereği olup olmadığı, davalının bu iş için ayrı bir faturalandırma yapıp yapamayacağı ve kesilen bu faturanın piyasa rayiç bedeline uygun olup olmadığı yönünden konusunda uzman bir bilirkişi kurula dahil edilerek alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itiraben 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi