8. Hukuk Dairesi 2016/11616 E. , 2020/554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 2194 parsel sayılı davaya konu taşınmazın 80/5698 hissesinin ... , 40/5698 hissesinin ..., 40/5698 hissesinin ... adına kayıtlı olduğunu, ... ile ..."un vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak müvekkil davacılar ile davalıların kaldığını, davaya konu gayrimenkulün üzerindeki 3 katlı binanın müvekkil davacıları tarafından yapıldığını, taraflar arasında açılan izaleyi şuyu davasında oranlama yapılması gerektiğini belirterek, davaya konu taşınmazın üzerindeki binanın davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, 12.04.1984 tarihinde dava konusu arsanın ½ hissesinin davacıların murisi ... , 1/2 hissesinin ise müvekkillerinden ... ve eşi ... tarafından dava dışı ... ’tan satın alındığını, satın alma sırasında arsa üzerinde 2 katlı yapı bulunduğunu ,müvekkilinin 3. katı kendisinin yaptırdığını, son katın ise parasının büyük bir kısmı verilmek suretiyle ... ’a yaptırıldığını, taraflar arasında yapılan şifai anlaşma ile giriş katın ve ve üstünün davacılara ait olacağı, birinci katın üstü ile çatı katının da müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığını, oysa ki dava konusu taşınmazın uzun süreden beri davacılar tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın davacılara ait olduğunun tespitine, tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesat tespiti istemine ilişkindir.
Çekişme konusu 2194 parsel (yeni 8321 ada 9 parsel ) sayılı arsa vasıflı taşınmazın davacıların murisi ... , davalıların murisi ... ile davalılardan ... adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu arsa üzerinde zemin+ 2 normal kat +çatı katından oluşan bir yapının bulunduğu, yapının her bir katında bir dairenin yer aldığı ve yapının tamamının bir kısım davacılar kullanımında olduğu sabittir. Davacılar vekili dava konusu arsa üzerindeki 3 katlı binanın müvekkilleri tarafından yapıldığını iddia etmiş, davalılar vekili, arsanın 2 katlı yapı ile birlikte satın alındığını, sonradan yapılan 3. katın davalı ... tarafından yaptırıldığını, son katın ise davacılardan Kemalettin’e para karşılığında yaptırıldığını savunmuştur. Davacılar vekili cevaba cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 3. katının kaba inşaat halinde iken davalılara teklif edildiğini, davalıların bunun üzerine tuğla üstü elektrik tesisatının döşettiklerini ancak taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası açılınca anlaşmanın bozulduğunu ve kaba inşaatın müvekkilleri tarafından tamamlandığını, davalılar tarafından davacı Kemalettin’e verildiği belirtilen paranın inşaat yapmaya yetecek bir para olmadığını, davalıların iddialarını ispatlamaları gerektiğini belirtmiştir. Davacı tanıklarından ...; 1984 yılında yurtdışından döndüğünü, dönüşünde dava konusu taşınmazın giriş ve üzeri katının bitmiş vaziyette, diğerlerinin karkas vaziyette olduğunu,taşınmaz üzerinde bulunan inşaatın tamamının davacı tarafça tamamlandığını, davalı tanıklarından ..., ... ile ...’in dava konusu taşınmazı birlikte satın aldıklarını, iki katın ... ile ...’e ait olduğunu, davalı tanıklarından ...; dava konusu binanın ... ’a ait olduğunu, ...’in binanın yarısını kendi eşine, diğer yarısını davalı ... ile eşi ...’ya sattığını, satım aşamasında binanın iki katının bulunduğunu, 3. katın elektrik işlerinin davalı ... tarafından yaptırıldığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu muhdesatın bir kısım davacıların kullanımında olduğu gözetilerek muhdesatın davacılar tarafından yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de dosya içeriği,tanık anlatımları ve toplanan delillerden davacıların murisi ... ile davalıların murisi ...’nın dava konusu arsayı iki katlı yapı ile birlikte edindiği, 2. normal kat ile çatı katının davacılar tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece dava konusu muhdesatın normal 2. kat ile çatı katının davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere tüm muhdesatın davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.