213 sayılı yasaya aykırılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/475 Esas 2020/5749 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/475
Karar No: 2020/5749
Karar Tarihi: 13.10.2020

213 sayılı yasaya aykırılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/475 Esas 2020/5749 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, sanık hakkında 213 sayılı yasaya aykırılık suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verildi. Sanık müdafinin temyiz talepleri incelendi ve kanuni takdir sınırları içinde ceza verildiği sonucuna varıldı. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesiyle ilgili iptal kararı infaz aşamasında göz önünde bulundurulmalıdır.
Kararda, ikinci bir sanık hakkında yapılan yargılama sürecinde eksiklikler olduğu belirtildi. Şirket yetkilisinin kim olduğunun ve şirketin kim tarafından idare edildiğinin net olarak belirlenmediği için eksik araştırma ve incelemelerle mahkumiyet kararı verildiğini belirtildi. Bu nedenle, sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldü ve hükümler bozuldu.
Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi belirtilerek açıklandı.
11. Ceza Dairesi         2017/475 E.  ,  2020/5749 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı yasaya aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanık ..."ün, şirketin diğer sanık tarafından idare edildiğini savunması, sanık ..."ın da şirket işlerinin kendisi tarafından yürütüldüğünü beyan etmesi, Vergi İnceleme ve Vergi Suçu raporlarında suç tarihlerinde şirket yetkilisinin kim olduğu hakkında netlik bulunmaması ve dosya arasında bulunan 08.02.2008 tarihli imza sirküleri fotokopisinde 07.02.2007 tarihinden itibaren yirmi beş yıl süreyle sanık ..."ın münferiden şirketi temsile yetkili olduğunun belirtilmesi karşısında, suç tarihleri itibariyle şirket yetkilisinin kim olduğunun ve şirketin fiilen kim tarafından idare edildiğinin belirlenmesi, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
    Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
    13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.