18. Ceza Dairesi 2018/7638 E. , 2019/2434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde;
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun, suç tarihine göre uzlaştırma kapsamında bulunmayan, TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ile birlikte işlendiği iddia edildiğinden, CMK 253/3. maddesine göre uzlaşma kapsamında bulunmadığı, ancak yapılan yargılama neticesinde sanığın tehdit suçundan beraat etmesi ve hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1-b-3. maddesi uyarınca, TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun da uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde;
Sanığın, adli sicil kaydı incelendiğinde atılı suçu işlediği tarih itibari ile 09/06/2005 hüküm tarihli ve 17/06/2005 kesinleşme tarihli, 765 sayılı TCK"nın 266/1 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddesi gereği erteli adli para cezasına mahkumiyeti bulunduğu; fakat 765 sayılı TCK"nın 95/2. maddesinde hükme bağlandığı üzere, sanığın hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği başka bir suçtan dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkum olmadığı ve cezası tecil edilmiş olan mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayılacağından, ayrıca sanığın adli sicil kaydında bulunan ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ilişkin diğer ilamın ise; 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmadığı gözetildiğinde, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmediği anlaşıldığından, sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanığın adli sicil kaydı gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına,” şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle, anılan kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.