Esas No: 2016/16512
Karar No: 2016/16082
Karar Tarihi: 18.10.2016
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/16512 Esas 2016/16082 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, ... Sulh Ceza Mahkemesince verilen 30/01/2013 gün ve 2010/1236 (E) ve 2013/76 (K) sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı kararıyla; düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/10/2016 tarih ve 2016/273842 sayılı yazısı ile;
... C. Başsavcılığının 04/11/2010 tarih ve 2010/1692 esas sayılı iddianamesi ile 30/11/2009 tarihinde saat 22:02"de sanığın kullanmış olduğu 0 541 630 57 97 numaralı telefondan katılan ..."e ait 0 452 491 23 15 numaralı telefonu aradığı, sanığın kendisini katılanın kardeşi olarak tanıttığı, bir süre konuşarak ailesi hakkında bilgiler aldığı, ertesi gün saat 08:39 sularında katılanın tekrar arayarak benzer sorular sorduğunu, katılanın Rusya"da bulunan kardeşini arayarak arayanın onun olup olmadığını sorduğu, olmadığını öğrendiği, TİB"den gelen kayıtlara göre sanığın suça konu aramaları yaptığı tespit edildiği, bu suretle sanığın sırf rahatsızlık vermek kastıyla katılanın telefonunu birden fazla kez aramak suretiyle üzerine atılı kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçunu işlediği ileri sürülerek hakkında kamu davası açıldığı,
... Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonuucunda, sanık hakknıda kişilerin huzur ve sükünunu bozma suçunu işlediği kabul edilerek TCK 123/1 md 3 Ay Hapis ve TCK 53/1 md ve TCK 58/6 md mükerrirlere özgü infaz rejiminin tatbikine karar verildiği,
Hüküm sanık ... tarafından yasal süresi içinde temyiz edildiği, ve yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı kararıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin, 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı düzeltilerek onama kararının TCK 58/6 maddesinde yazılı mükerirlere özgü infaz rejiminin uygulanması yönünden, hukuka aykırı nitelikte olduğu, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/576 esas -2009/30 karar sayılı ilamının hükümlünün suç tarihi olan 30/11/2009 tarihinden önce 13/03/2009 tarihinde kesinleştiğinin kabul edildiği ve hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin tatbikine karar verildiği,
Ancak tekerrüre esas alınan ilam, usulsüz tebligat nedeniyle temyiz istemi önceden reddedilen hükümlünün, daha sonra hükmü eski hale getirme istemiyle temyiz ettiği ve yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda, tekerrüre esas alınan ilamın, kesinleşme tarihinin 30/11/2009 tarihinden sonra 06/02/2014 tarihinde kesinleştiği ve 23/10/2015 tarihinde infaz edildiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu ilamın TCK 58/6 maddesi kapsamında tekerrüre esas alınamayacağı ancak hükümlü ..."un sabıka kaydında bulunan diğer tekerrüre esas alınabilecek ... 1 Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/325 esas ve 2008/504 karar sayılı 1 Yıl 3 Ay Hapis cezasıyla mahkumiyetine ilişkin ilamının tekerrüre esas alınabileceği nedenle hükümlünün hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimine tatbik edilecek ilamın değiştirilmesi amacıyla Yargıtay 18. Ceza Dairesinin, 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı düzeltilerek onama kararına itiraz edilmiştir.
İtiraza konu uyuşmazlığın hükümlü ... hakkında TCK 58/6. maddesince uygulanacak olan mükerrirlere özgü infaz rejiminde hangi ilamın tekerrüre esas alınabileceğine ilişkindir.
Ceza Genel Kurulunun 07.06.2011 gün 88-116 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak yasa koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi koşulunu aramadığı halde, infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır.
Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır.
5237 sayılı Yasanın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 01 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup; ilk suçun 01 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin ise mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Maddenin 5. fıkrasında fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış kişiler hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, 4. fıkrasında ise tekerrüre esas alınamayacak suçlar belirtilmiştir.
Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinin sonucu olarak; mükerrir sanık hakkında, sonraki suç nedeniyle yasa maddesinde seçimlik ceza olarak hapis veya adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunması, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve hükümlü hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerekmektedir.
5237 sayılı TCY’nın 58. maddesinde düzenlenmiş bulunan ve güvenlik tedbirlerine ilişkin bölümde yer alan “tekerrür" infaz hukukundan daha çok maddi ceza hukukuna ilişkin bir kurumdur. Hükümlülüğün yasal sonucu olmaması nedeniyle 5275 sayılı Yasanın 98 ve devamı maddeleri uyarınca infaz aşamasında bu konuda karar alınması mümkün değildir. Tekerrür koşullarının bulunup bulunmadığı, hükümlü hakkında kaçıncı kez tekerrür hükümlerinin uygulandığı ve tekerrür nedeniyle hükümlünün cezaevinde kalacağı süreye eklenecek sürenin belirlenmesi için mahkûmiyet hükmünde açıkça hangi hüküm nedeniyle kişinin mükerrir sayıldığının yani hangi mahkûmiyetin tekerrüre esas alındığının belirtilmesi zorunludur.
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasada düzenlenmiş olup; “Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri” başlıklı 108. maddesinin 2. fıkrasında “tekerrür" nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmüne yer verilmiş, 1. fıkrasının (c) bendine göre ise mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenler hakkında infaz koşulları ağırlaştırılarak koşullu salıverilme süresi, süreli hapis cezasında cezanın dörtte üçü olarak belirlenmiştir.
Ayrıca, aynı maddenin 3. fıkrasında da “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez” düzenlenmesine yer verilmiştir.
Sanık hakkında birinci tekerrürün koşullarının oluşması nedeniyle, tekerrür hükümleri uygulandıktan ve bu tekerür uygulanan mahkûmiyet kesinleştikten sonra, yeniden tekerür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir suçun işlenmesi halinde ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanacak ve hükümlü artık koşullu salıvermeden yararlanamayacaktır.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, sanık hakkında birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde, bunlardan en ağırının esas alınması ve tekerrüre esas alınan ilamların da hükümde açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında hangi ilamın tekerrere esas alındığı karar yerinde gösterilmeden hakkındaki cezanın “mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” karar verilmesi halinde, aleyhe temyiz bulunmaması durumunda 1412 sayılı CYUY’nın, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326/son maddesinde belirtilen, lehe temyiz davası üzerine cezanın aleyhe değiştirilmemesi kuralı uyarınca, sabıkasındaki ilamlardan ceza miktarı bakımından en hafif olanının tekerrüre esas alınması gerektiği kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar çerçevesinde maddi olay değerlendirildiğinde;
Hükümlü ... hakkında, üzerine atılı bulunan kişilerin huzur ve sükunun bozma suçundan Fatsa Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1236 esas ve 2013/76 karar sayılı ilamıyla 3 Ay Hapis cezasıyla mahkumiyetine ve TCK 58/6 maddesince mürerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen ilam, Yüksek Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı kararıyla düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve karar kesinleşerek 19/02/2016 tarihinde infaza verildiği, ancak infaz sırasında sanığın tekerrüre esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/576 Esas -2009/30 Karar sayılı ilamının, usulsüz tebligat nedeniyle temyiz istemi daha önceden reddedilen hükümlü ..."un, daha sonra hükmü eski hale getirme istemiyle temyiz ettiği ve Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda, tekerrüre esas alınan ilamın, kesinleşme tarihinin 30/11/2009 tarihinden sonra 06/02/2014 tarihinde kesinleştiği ve 23/10/2015 tarihinde infaz edildiğinin anlaşılması karşısında,
Söz konusu ilamın TCK 58/6 maddesi kapsamında tekerrüre esas alınamayacağı ancak hükümlü ..."un sabıka kaydında bulunan diğer tekerrüre esas alınabilecek ... 1 Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/325 esas ve 2008/504 karar sayılı 1 Yıl 3 Ay Hapis cezasıyla mahkumiyetine ilişkin ilamının tekerrüre esas alınabileceği nedenle hükümlünün hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimine tatbik edilecek ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/576 esas -2009/30 karar sayılı ilamın hüküm fıkrasından çıkartılmak ve ilk ilamdan daha ağır olmayan ve ... 1 Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/325 esas ve 2008/504 karar sayılı 1 Yıl 3 Ay Hapis cezasıyla mahkumiyetine ilişkin ilamının tekerrüre esas alınarak hüküm fıkrasına eklenmesi suretiyle, kararın düzeltilerek onanması istemiyle, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin, 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı düzeltilerek onama kararına itiraz edilmiştir.
SONUÇ ve İSTEK :Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde,
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2-Yargıtay 18. Ceza Dairesinin, 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3-... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1236 Esas ve 2013/76 karar sayılı ilamında yer alan TCK 58/6 maddesi kapsamında, tekerrüre esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/576 esas -2009/30 karar sayılı 1 Yıl 6 Ay hapis cezasına ilişkin kararın hükümlünün suç işlediği tarihte kesinleşmediği nedenle hüküm fıkrasından çıkartılmak ve sabıka kaydında yer alan diğer mahkumiyet olan ve daha az cezayı öngören ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/325 esas ve 2008/504 karar sayılı 1 Yıl 3 Ay Hapis cezasına ilişkin kararın, hüküm fıkrasına eklenmek suretiyle anılan kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi" isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulmasına dair, Dairemizin 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı kararına ilişkindir.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizin 19/01/2016 gün ve 2015/12545 esas, 2016/892 karar sayılı kararıyla kararının KALDIRILMASINA,
... Sulh Ceza Mahkemesince verilen 30/01/2013 gün ve 2010/1236 (E) ve 2013/76 (K) sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Yerel Mahkemece verilen hükümtemyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede
Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu hususun infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanığın adli sicil kaydında bulunan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/325 esas ve 2008/504 karar sayılı ilamı yerine suç tarihinden sonra kesinleşen ilamın tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı, sanık ..."un temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Sanığın adli sicil kaydında yer alan ... 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/325 esas ve 2008/504 karar sayılı ilamındaki dolandırıcılık suçundan verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, cezasının TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.