5. Hukuk Dairesi 2020/12221 E. , 2021/7049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, ..., ..., , ..., , ..., , ..., ve ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davalılardan ..., ..., , ..., , ..., , ..., ve ... tarafından bizzat temyiz temyiz edilmiştir.
Davalılardan ... tarafından 08.09.2020, ... tarafından 04.09.2020, ..., ..., , ..., ve tarafından 07.09.2020 tarihinde temyiz isteminde bulunulmuşsa da, bu davalıların vekil aracılığıyla temsil edildikleri ve vekile 18.07.2020 tarihinde gerekceli kararın tebliğ edildiği, yine vekil ile temsil edilmeyen , ..., tarafından 07.09.2020 tarihinde temyiz isteminde bulunulmuşsa da, gerekceli kararın bu davalılara bizzat sırasıyla 23.07.2020, 22.07.2020 ve 27.07.2020 tarihlerinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa dayalı olarak açılan davalar, 10. maddede yazılı işlemler ve süreler nedeniyle ivedi işlerden olup, HMK"nun 103/h maddesi gereğince adli ara vermede de bakılır. HUMK"nun 432. maddesi uyarınca, verilecek nihai kararlara karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu nedenle bu davalılar yönünden süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekcelerinin reddine karar verilmiştir.
Davalılar ... ve ...’un temyiz istemlerine gelince;
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının davacı idare lehine vekalet ücretine ilişkin (8) nolu paragrafın tamamen çıkartılmasına
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.