10. Hukuk Dairesi 2015/418 E. , 2015/2313 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
.... adına Av. ... ile 1-.... Başkanlığı adına Av. .... 2-..... adına Av. ... arasındaki dava hakkında Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nden verilen 15.07.2013 gün 2006/401 E.-2013/633K. sayılı hükmün, Dairemizin 10.02.2014 gün, 2013/19766 E., 2014/2923 K. sayılı ilamı ile BOZULMASINA karar verilmiştir. Bozma sonrası, Mahkemenin verdiği 22.10.2014 gün ve 2014/129 E., 2014/693 K. sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/(5). maddesi uyarınca direndiği anlaşılmış olmakla ve direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulu"nun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen geçici 2’nci maddedeki; “ Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtay"ın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, direnme kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davalı Kurum ve ....... avukatlarınca talep edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, 01.06.1998-01.02.2002 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkin olup, Mahkemece; 27.12.1998-01.02.2002 tarihleri arasında çalıştığının tespitine dair verilen hükmün Dairemizce; “ uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsar şekilde çalışması bulunan bordro tanıkları re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı; talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren, ya da, bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, varsa, çelişki giderilmeli, sigortalının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı; işyerinde Kurum tarafından yapılmış tespit ve müfettiş raporu bulunup bulunmadığı araştırılmalı, çalışmanın tam zamanlı olup olmadığı, aynı anda iki işyerinde birden çalışmasının mümkün olup olmadığı, işin ve işyerinin kapsamı gözetilerek belirlenmeli, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmeli.” gerekçesiyle bozulduğu belirgin bulunmakla, bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar gözetildiğinde, Mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden talebin on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebepten ötürü Yargıtay incelemesine konu olan karar, eski hükümde direnmeye ilişkin olup direnme Dairemizce yerinde görülmediğinden ve bu durumda kararın inceleme yeri Yargıtay Hukuk Genel Kurulu olduğundan dava dosyasının Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.