
Esas No: 2014/11110
Karar No: 2015/2301
Karar Tarihi: 16.02.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/11110 Esas 2015/2301 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Davacı, .... takip numaralı, 5.172,54 TL idari para cezasını içerir ödeme emrinin iptalini istemiştir.
Mahkemece, görevli yargı yerinin idari yargı mercileri olduğu anlaşıldığından, davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile HMK 114/1-b maddesi ile HMK 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine dair karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Yasemin Karabulut tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
18.06.2012 tarihli Kurum Raporu ile... isimli sigortalının ... adlı firmada belirtilen tarihlerde çalıştığının ve ücretinin tespitiyle ilgili Kurum’a şikayeti sonucu, sigortalının ücretlerini .... .... Şubesi’nden aldığı belirlenerek davacıyla ilgili bilgi ve belgelerin davacı bankadan istendiği ancak Kurum’a cevap verilmeyince 5510 sayılı Yasa’nın 102. maddesi gereğince idari para cezası tahakkuk ettiği, dava dilekçesinin ekinde bulunan 2014/22880 sayılı ödeme emri düzenlenerek, davacı banka aleyhine 2012/ haziran dönemine ilişkin 5.172 TL idari para cezası içerir takip yapıldığı anlaşılan eldeki davada .... takip numaralı ödeme emrinin iptali istenmektedir.
5510 sayılı Yasaya göre 88. maddesi gereğince, eldeki davada, iş mahkemeleri yetkilidir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun, "ödeme emri" başlığını taşıyan 55"inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, "ödeme emrine itiraz" başlıklı 58"inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anlaşılacağı üzere, "menfi tespit" niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan yedi günlük süre içerisinde açılması zorunludur. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda ise, öncelikle, iş mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilip, ödeme emrinin tebliğ tarihi araştırılarak süresinde davanın açılıp açılmadığı irdelenmeli ve 5510 sayılı Yasanın 102 (506 sayılı Yasa 140) maddesi uyarınca başlamış olan itiraz prosedürünün bulunup bulunmadığı araştırılarak, idari para cezasının kesinleşip kesinleşmediği belirlenmelidir. Prosedürün varlığı halinde sonucu beklenerek, kesinleşen idari para cezası miktarının tespitiyle, ancak bu miktara ilişkin ödeme emri yönünden, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı olarak inceleme yapılmak suretiyle sonuca ulaşılmalıdır. Ancak davacının, ödeme veya zamanaşımı iddiası bulunmaması karşısında, bu halde dahi, maddi hukuk açısından böyle bir borcun olup olmadığının yeniden irdelenmesi de mümkün olmayacağından, kesinleşen idari para cezasına yönelik davacı isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği gözetilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.