BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/960 Esas 2020/105 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/960
Karar No: 2020/105
Karar Tarihi: 11.02.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/960 Esas 2020/105 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/960 Esas
KARAR NO : 2020/105
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle;------ kain taşınmaz ile ilgili olarak, dava dışı kat malikleri ile dava dışı müteahhit firma arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden, müteahhit firmanın alt taşeronu olarak müteahhit firma ile imzaladığı ve imzalayacağı sözleşmelerle üstlendiği ve üstleneceği inşaat işlerinin tamamını müvekkil şirket ile ortak bir şekilde yapmak üzere müvekkil ile anlaştığı, taraflar arasında '---- imzalandığı, müvekkil şirket, yapılacak masraflar için davalı tarafa 50.000,00 TL. avans ödemesi yapıldığı, ancak davalı taraf, yukarıda belirtilen inşaat işlerinin yapımı işini, dava dışı müteahit firmadan alamayınca, davalı ile davacı arasında imzalanan---- hayata geçirilemediği , belli bir süre sonra taraflarca karşılıklı olarak iptal edildiği, sözleşmenin iptal edilmesi iradelerini, her iki taraf da sözleşmenin üzerine yazarak imzaladıkları, müvekkil şirket, avans olarak davalı tarafa ödediği 50.000,00 TL.'yi talep etmesine rağmen, davalı taraf almış olduğu avansı müvekkile iade etmediği, davalı hakkında İstanbul----. İcra Müdürlüğünün ----- dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emri davalıya tebliğ edildiği ancak davalı süresi içinde borcun tamamına itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğu, bu itibarla alacağın tahsilini sağlamak amacı ile işbu davayı açma zorunluluğumuz doğduğu, davaya konu alacak, tarafların imzaladıkları sözleşme gereği verilen avansın iadesine ilişkin olduğu, sözkonusu ödeme yapılırken banka dekontuna açıklama olarak 'avans ödemesi' yazıldığı, bu nednele sözkonusu alacak önceden bilinen, hesap edilebilir, sabit ve likit bir alacak olduğu, davalı taraf icra takibine haksız yere itiraz etmiş olup bu nedenle aleyhinde alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep edildiği, açıklanan nedenlerle , davalı tarafından İstanbul ----. İcra Müdürlüğünün ---- dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, karşı taraf aleyhine, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; dava dilekçesi usulsüz olarak muhtarlığa tebliğ edilmiş olduğu, davalının davadan 01.02.2019 tarihinde tesadüfen haberdar olduğu, dava dilekçesi usulsüz olarak tebliğ edildiğinden süresinde cevap dilekçesi sunulamadığı, davalının davaya muttali tarihli olan 01.02.2019 tarihinden itibaren süresi içerisinde cevap dilekçesini sunduğu, davalının ----alanında ilgili müteahhit firma/firmalar ve Kat Malikleri ile yapılan sözleşme uyarınca ' proje müellifi' olduğu , davacı tarafın dava dilekçesinde tanımlamış olduğu sözleşme kapsamı doğru olmadığı, dava konusu sözleşmenin 3. Maddesinde de görüleceği üzere, davacı şirket ile akdedilmiş olan kısmi proje ortaklığı sözleşmesinde, davalının ilgili alanda yapacağı çalışmaların bir kısmı olan, duvar restorasyon uygulamalarında , tüm kar ve riskleri, taraflar karşılıklı olarak paylaşmayı kabul ve taahhüt ettiklerini , taraflar arasında imzalanan bu sözleşme, inşaatın bütününde proje müellifi olan davalının üstlendiği işin, sadece inşaat alanında ortaya çıkan tarihi eserin restorasyon uygulamalarının yapılmasına ilişkin olduğu, davacı şirketin dava dilekçesinde yapılacak masraflar için davalıya 50.000,00 TL avans ödemesi yapıldığı belirtmekte ise de; bu iddia gerçeğe aykırı olduğu, ilgili sözleşmenin madde 4-ortaklığın sermayesi ve pay oranları'na ilişkin tanımında sözleşme evresinde davalının iş bu sözleşme dahilinde tanımlı restorasyon uygulamaları işi hazırlık masrafları için harcadığı 200.000,00 TL'lik bedelin %50 sinin (100.000,00 TL), davacı ------ ödenmesi gerektiği karşılıklı olarak kabul edildiği, fakat davacı şirket tarafından sözleşmeye rağmen bu bedelin sadece 50.000,00 TL'lik kısmı davalıya ödendiği, davalının borçlu olması bir yana davalının davacı şirketten 50.000,00 TL alacaklı olduğu fakat sözleşme karşılıklı olarak feshedilmiş olması sebebiyle, davalı bu bedeli davacı şirketten talep etmediği, davacının davalıya ödediği bu bedel restorasyon uygulamalarının avansı niteliği taşımamakta olduğu, bu bedel taraflar arasındaki ortaklıkta davacı şirketin sözleşme gereği yükümlülüğü olduğu, gerçekte davacı şirket, davalının mimari proje ve sorumluluğunu üstlendiği inşaatın, inşaat işlerinin yapımı işini, dava dışı müteahhit firmadan alt taşeron olarak alamayınca, 'Proje Ortaklığı Sözleşmesinin' hayata geçirilemediğini iddia etmekte olduğu, bu iddia, gerçek dışı, haksız, maddi ve hukuki olgu ve dayanaklardan yoksun olduğu, ilgili alanda yapılacak olan inşai -restorasyon uygulamaları, 3194 Sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmelikler uyarınca,---- Koruma Kurulu tarafından onaylanan projelerin, ------ tarafından ruhsata bağlanmasından sonra gerçekleşebilecek olduğu ilgili alanda davalının çalışmalarıyla, ------- düzenlenerek inşaata başlama izni alınmış olduğu, oysa davacı şirket ile davalı arasında yapılan sözleşme 13.01.2017 tarihli olup, mahalde tarihi eser çıkması sebebiyle ruhsat alımı maalesef biraz zaman almış, bu sürede sözleşme davacı şirket yetkililerinin talebiyle, 02.08.2017 tarihinde karşılıklı olarak iptal edilmiş olduğu ortaklık sözleşmesinin ana kavramı olarak tüm kar ve risklerin karşılıklı paylaşımı uyarınca, davacı Şirket, sorumluluklarını yerine getirmeyi istemediğini davalıya bildirmiş olup, ----------davacı tarafın talebiyle, taraflarca karşılıklı olarak 02.08.2017 tarihinde feshedilmiş ve tarafların aralarındaki alacak-borç ilişkisi kapatılmış olduğu, nitekim , karşılıklı ibralaşma sonucu, sözleşmenin eki olan ve davalı tarafından davacı şirkete verilen teminat senedinin aslı, davacı şirket tarafından müvekkile iade edilmiş, taraflar aralarındaki sözleşmeyi bütün sonuçlarıyla sonlandırarak sözleşme fesih sürecini tamamlamış olduğu , nitelikli ve iyi niyetli olarak davalı, sözleşmedeki tüm sorumluluklarını yerine getirmiş olup, davacı şirketin sözleşme gereğince üstlendiği yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini bildirerek, sözleşmeden caymasına rağmen, davacı şirketten herhangi bir talep de bulunmayarak sözleşmenin feshedilmesini onayladığı, davacı şirket ise, 02.08.2017 tarihinde kendi rızası ile sözleşmeyi feshederek, karşılıklı anlaşma yolu ile aralarındaki ekonomik bağın kalmadığını tanımlamak üzere teminat senedini iade etmesine karşılık; müvekkil hakkında haksız ve kötü niyetli olarak, icra takibi başlamış ve davalının mağduriyetine sebep olduğu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek davacı şirketin %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, her türlü masraf ve avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu ----- İcra Müdürlüğünün ---- esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu ----. İcra Müdürlüğünün---- esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi marifeti ile alınan rapor içeriğine göre; taraflar arasındaki hukuki sorunun -----bedelin iade edilmesi gerekip gerekmediğinin belirlenmesinden ibaret olduğu, proje ortaklığı sözleşmesinin varlığı-geçerliliği ve sona ermiş olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, dosya kapsamında iptal iptal edildiği belirtilen ------ ...'nun proje hazırlık masrafları için harcadığı bedelin % 50'sinin davacı tarafından ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığı, sözleşmenin m. 4-5-11 hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapılan 50.000 TL'lik ödemenin, proje ortaklığı sözleşmesi uyarınca kurulan ortaklığa yönelik sermaye koyma borcu olmayıp, proje hazırlık masrafları olarak da ifade edilen nakit avans olduğu, dosya kapsamındaki ---- tarihinde taraflarınca iptal edildiğinin yazıldığı, raporda açıklandığı gerekçelerde esasen bu yazının bir ikale sözleşmesi olduğu, başka ifadeyle tarafların 02.08.2017 tarihinde yeni bir sözleşme yaptığı, taraflar arasındaki 13.01.2017 tarihli Proje Ortaklığı Sözleşmesinin m.11 hükmünde taraflar arasındaki sözleşme gerçekleşmediği takdirde bu sözleşmenin geçersiz olacağı, ...'nun teminat senedi karşılığında almış olduğu avansı iade edeceğinin kararlaştırıldığı, davacının sözleşmenin hayata geçirilememesi nedeniyle sözleşmenin sona erdirildiğini beyan etmesine karşılık davalının davacının talebi doğrultusunda sözleşmenin sona erdirildiğini iddia ettiği, proje ortaklığı sözleşmesinin hangi sebeple sona erdirildiğinin belirlenemediği , dolayısıyla bu konuda bir değerlendirme yapılamadığı, davacının iddia ettiği gibi sözleşmenin gerçekleşmemesi nedeniyle sona erdirildiği kabul edilirse ikale sözleşmesinin konusunun bulunmamasını nedeniyle geçersiz olduğu, proje ortaklığı sözleşmesinin m. 11 hükmünce kendiliğinden sona erdiği ve tarafların tüm edimleri iade etmesi gerektiği sonucuna ulaşılacağı, bu konuda dosya kapsamında bilgiye rastlanmadığı için değerlendirmelerimizin sözleşmenin kendiliğinden değil tarafların iradesini ile sona erdirilmiş olduğu bilgisi üzerinden yapıldığı, somut olayda taraflar arasındaki ikale sözleşmesinin, yalnızca 13.01.2017 tarihli sözleşmenin altına, sözleşmenin iptal edildiğinin yazılmasından ibaret olduğu, metinden sona ermenin ileriye veya geriye etkili olup olmadığı hakkında bilgi edinilemediğini, her ne kadar davalı tarafından kabul edilmemiş olsa da, ----- ve teminat mektubunun iadesi edilmiş olmasından anlaşıldığı kadarıyla sözleşmenin geriye etkili olarak yani ifa edilmiş edimleri etkileyecek şekilde sına erdirildiği, bu konuda nihai takdir Sayın Mahkemede olmakla birlikte davalının cevap dilekçesinde de taraflar arasındaki sözleşmenin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırıldığı, davacının teminat mektubunu iade ettiğinin belirtildiği, Anılan teminat mektubunun da sözleşme m. 5-11 uyarınca, 50.000 TL'lik ödeme karşılığında verildiğinin açıkça düzenlediği, -------- ise davalı tarafından özetle 50.000 TL'lik gerçekleştirilmeye çalışıldığının, ödemenin yapılacağı tarihin verilemeyeceğinin, ortaklıktan ayrılma payı olarak nitelenen geri ödemenin en kısa zamanda yapılacağının açıkça ifade edildiği, bu bilgiler ışığında Sayın Mahkemenin iadesini talep edilen 50.000 TL'nin sermaye koyma borcunun ifası değil esasen işin başlaması sırasında yapılacak olan masraflara katılma amacı taşıyan avans niteliğinde olduğu ve sözleşmenin geriye etkili sona erdirildiğini kabul etmesi ihtimalinde davacıya ödenmesi gerektiği, aksi halde iadenin mümkün olmadığı, tarafların masraf, inkar tazminatı, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı'' yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacı ile yapılan yargılama ve yargılama sırasında alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre; taraflar arasında imzalanan 13/01/2017 tarihli Proje Ortaklığı Sözleşmesinin imzalandığı, davacının sözleşmenin sona ermesine dayalı olarak 50.000 TL lik bedelin iadesini talep ettiği, söz konusu ödemeyi avans olarak yaptığını beyan ettiği, sözleşmenin kurulduğu ve sona erdiği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, yapılan ödemenin avans olarak mı yoksa sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen sermaye payı olarak mı verildiği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, sözleşmenin 4. Maddesinde davalı ...'nun proje hazırlık masrafları için harcadığı bedelin % 50'sinin davacı tarafından ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığı, sözleşmenin m. 4-5-11 hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapılan 50.000 TL'lik ödemenin, proje ortaklığı sözleşmesi uyarınca kurulan ortaklığa yönelik sermaye koyma borcu olmayıp, proje hazırlık masrafları olarak da ifade edilen nakit avans olduğu, banka dekontlarında da ödemenin avans ödemesi adı altında yapıldığı, dosya kapsamındaki------ hükmünde taraflar arasındaki sözleşme gerçekleşmediği takdirde bu sözleşmenin geçersiz olacağı, ...'nun teminat senedi karşılığında almış olduğu avansı iade edeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin sona erme sebebinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, bu anlamda sözleşmenin kendiliğinden değil tarafların iradesini ile sona erdirilmiş olduğu değerlendirildiğinde taraflar arasındaki ikale sözleşmesinin, yalnızca 13.01.2017 tarihli sözleşmenin altına sözleşmenin iptal edildiğinin yazılmasından ibaret olduğu, metinden sona ermenin ileriye veya geriye etkili olup olmadığı hakkında bilgi edinilemediğini, her ne kadar davalı tarafından kabul edilmemiş olsa da, ---- ve teminat mektubunun iade edilmiş olmasından anlaşıldığı kadarıyla sözleşmenin geriye etkili olarak yani ifa edilmiş edimleri etkileyecek şekilde sona erdirildiği, davalının cevap dilekçesinde de taraflar arasındaki sözleşmenin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırıldığı, davacının teminat mektubunu iade ettiğinin belirtildiği, anılan teminat mektubunun da sözleşme m. 5-11 uyarınca, 50.000 TL'lik ödeme karşılığında verildiğinin açıkça düzenlediği,---- özetle 50.000 TL'lik ödemenin gerçekleştirilmeye çalışıldığının, ödemenin yapılacağı tarihin verilemeyeceğinin, ortaklıktan ayrılma payı olarak nitelenen geri ödemenin en kısa zamanda yapılacağının açıkça ifade edildiği, bu durumda iadesi talep edilen 50.000 TL'nin sermaye koyma borcunun ifası değil esasen işin başlaması sırasında yapılacak olan masraflara katılma amacı taşıyan avans niteliğinde olduğu ve sözleşmenin geriye etkili sona erdirildiğini kabul etmesi ihtimalinde davacıya ödenmesi gerektiği ve davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 50.000,00 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının takibe konu 50.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihi itibari ile davalı hakkında icra takibi yapmakta ve iş bu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görüldüğünden davanın kabulü ile takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alcağın takdiren %20 si oranında icra inkar tazmminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE;
İstanbul Anadolu ---.İcra Müdürlüğünün ---- esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20 si oranında hesaplanan 10.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınrak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 3.415,5 TL’den peşin olarak yatırılan 603,88 TL’nin mahsubu ile 2.811,62-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan 603,88 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk dava masrafı, 111,40 TL tebligat-müzekkere gideri, 1.400,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.547,30-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan --- uyarınca hesaplanan--- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
