3. Hukuk Dairesi 2015/9203 E. , 2016/1145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiş, hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle daha önceden belirtilen 02.02.2016 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalılardan ... vekili Av.... geldi. Diğer davalılar ve karşı taraf davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldügünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; Emlakçı olan davalılar ... ve ..."ın, müvekkilini taşınmazını diğer davalı ..."e satmaya ikna ettiklerini, bu nedenle müvekkiline alım-satım sözleşmesi ile sözleşme içeriğinde yer alan cezai şarta ilişkin 200.000 TL bedelli bono imzalatıldığını, bir süre sonra müvekkilinin bonoyu istemesine rağmen davalıların iadeye yanaşmadıkları gibi müvekkilini tehdit ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin adli makamlara başvurmak zorunda kaldığını ileri sürerek; bononun geçersiz olduğunun ve müvekkilinin bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ... ve ... cevap dilekçeleriyle; davacının taşınmazını gayrimenkul alım satım sözleşmesi ile davalı ..."e 1.110.000 TL bedel karşılığında satmayı kabul ederek 10.000 TL kaporayı teslim aldığını, sonradan davacının satıştan vazgeçmesine rağmen aldığı kaporayı iade etmediğini, bu nedenle sözleşmenin varlığını devam ettirdiğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; taraflar arasındaki gayrimenkul alım satım sözleşmesi kapsamında alınan bononun herhangi bir borç ikrarını içermediği, ayrıca tarafların sözleşme doğrultusunda söz konusu taşınmazın satış işlemini de gerçekleştirmedikleri gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile bononun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taşınmaz alım satım sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart nedeniyle verilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığa konu dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 06.12.2013 tarihinde açılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesine göre; “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır”.
6335 Sayılı Kanun"un 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir.
Davaya konu bono, 6102 sayılı TTK"nun 776 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, açılmış olan ticari davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ. Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ... için takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.