17. Hukuk Dairesi 2013/20272 E. , 2015/8745 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlular hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve haklarındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için davalı şirkete ait fabrika binasındaki 38 kalem makine 14.11.2008 tarihinde rehin sözleşmesi ile davalı ...Demir AŞ ne rehnedilmiş, yine şirkete ait fabrika binasi aynı davalı şirket lehine ipotek verildiğinden bu rehin sözleşmelerine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı .... ... Teks.San. ve Tic. A.Ş vekili, müvekkili şirketin borçlu şirketten cari hesap ilişkisi nedeni ile alacağı olduğunu, bu alacağı teminat altına almak için ipotek ve teslime bağlı rehin sözleşmesi yapıldığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlular vekili, gerekli dava koşullarının oluşmadığını ve takip konusu borç ile ilgili olarak itirazın iptali davası açıldığını, rehnin ticari işletme devri niteliğinde olmadığından davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, toplanan delil ve alınan bilirkişi raporuna göre, ipotek veren davalılar ile ipotek alacaklısı .... ... Teks.San. ve Tic. A.Ş arasında cari hesap ilişkisi olduğu ve ticari defterlerine göre 746.954,00 TL fatura bedeli kadar İnkişaf Şirketi alacaklı iken hiç tahsilat
yapmadan borçlu şirkete hizmet vermeye devam ettiği, başka firmalara olan borcu ödememek için menkul malları rehin verip teslim ettikleri, yine aynı şekilde fabrikayı rehin verdikleri anlaşıldığından bahisle davanın kabulü ile, dava konusu makineler davalı İnkişaf ... Teks.San. ve Tic. A.Ş tarafından icra da sattırıldığından davanın bedele dönüştüğünden 320.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, tüm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
Dosya içerisindeki belgelerden borçlu şirket hakkında iflas davası açıldığı anlaşılmaktadır. Açılan bu iflas davasının eldeki davayı etkileyip etkilemediği İİK"nin 245.maddesi de dikkate alınarak oluşacak sonuca göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre ise tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz ve makineler cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur.
Somut olayda dava konusu 1572 parseldeki fabrika ve üzerinde bulunduğu taşınmaz, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 20011/1482 sayılı takip dosyalarından cebri icradan satılmıştır. Bu durumda anılan icra dosyasında takip dosyası alacaklısının ihale bedelinden alacağını aldıktan sonra bir bedel kalmış ise bu bedelin tahsiline aksi durumda konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Öte yandan yine kabule göre, tasarrufun iptali davalarında dava değeri, takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu miktarıdan hangisi az ise o değerin oluşturduğu, somut olayda, Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2009/1530 sayılı takip konusu alacağın itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile sonuçlandığı diğer 2009-4477 sayılı takip konusu borç ile ilgili bir kısım tahsilatların
yapıldığı görüldüğünden her iki dosyadaki alacak miktarı tesbit edilerek dava değerinin tesbiti ile vekalet ücretinin buna göre belirlenmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 16.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.