20. Hukuk Dairesi 2012/11239 E. , 2013/532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında... ilçesi... köyü 245 ada 10 ve 246 ada 1 ve 3 parsel sayılı sırasıyla 1001,85 m², 1973,13 m² ve 108,40 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı kişilerden...ve...lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına bahçe niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazların muris babalarından miras yoluyla intikal ettiğini ve aralarında herhangi bir taksim bulunmadığı halde, taşınmazların kadastro tutanaklarının kullanıcı bölümünde 10 ve 1 parselde annes..., 3 parselde ise kardeşi ... lehinde kullanım şerhi verildiğini belirterek dava konusu taşınmazların beyanlar hanesinde murisleri...’nin tüm mirasçıları lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve 245 ada 10, 246 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile tespitteki vasıflar ile birlikte ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/881-804 sayılı veraset ilamında belirtilen ... mirasçılarının kullanımında olduğunun tutanağın beyanlar hanesine şerh verilmesi suretiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş; davalı ... vekili tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.10.2011 gün ve 2011/8048 Esas, 2011/12120 K sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı dava dilekçesinde davalı olarak kadastro müdürlüğüne husumeti yönelterek dava açmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin ... değil Hazine olduğu belirgin olup yargılama sırasında ..., Hazine vekili tarafından temsil edilmiş bulunmaktadır ve ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan bu durumun mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması ve kadastro müdürlüğünün davada taraf sıfatı bulunmadığından ... aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ...,.. ..., ... adına açılan davaların husumet nedeniyle reddine, dava konusu parsellerin tespitinin iptali ile tespitteki miktar ve
vasıflarla birlikte dosyadaki kandıra sulh hukuk mahkemesinin 2010/881 E, 2010/804 K sayılı veraset ilâmındaki gibi ... mirasçılarının kullanımında olduğu, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi uyarınca belirtilerek ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 29/01/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.