Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından davanın reddedilen kısmı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı şirket tarafından ise davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı şirketin harcı ve kaydı bulunmayan temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacının temyizine hasren yapılan incelemeye gelince; a)Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle davanın 646 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 150/220 arsa paylı ikinci katındaki daire yönünden kabul edildiğinin anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Dava kabul edildiği halde, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru görülmemiştir. c)Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK. Md. 326). Dava kabul edildiği halde davacı tarafından peşin olarak yatırılan başvurma ve peşin harcın davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesi gerekirken masraf hesabında bu yönün nazara alınmamış olması doğru değildir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı şirketin temyiz dilekçesinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.09.2014 (Pzt.)