Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1892
Karar No: 2020/4552
Karar Tarihi: 22.12.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1892 Esas 2020/4552 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/1892 E.  ,  2020/4552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 18/09/2007 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/05/2019 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekileri tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 22/12/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalılar adlarına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili; davalılardan ...’ın diğer davalıya ait araç ile seyir halindeyken karşı şeride geçerek müteveffa ..."ın kullandığı araçla çarpışması sonucu ..."ın vefat ettiğini, müvekkillerinin müteveffanın eşi, çocukları, annesi, babası ve kardeşleri olduğunu, davalıların eylemi sonucu ağır bir kayıp yaşadıklarını belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararlarının davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalılar vekili, sigorta şirketince yapılan ödemenin de dikkate alınması gerektiğini, kusurun kesinleşmesi gerektiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesince kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilmek üzere bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen ikinci karar ise kaza tarihi itibariyle desteğin net gelirinin tespit edilmesi gerektiği, davacı eş ve çocuklar yönünden aktüeryal hesaplama
    tekniği kullanılmak ve yerleşik Yargıtay uygulamaları dikkate alınmak suretiyle destek paylarının belirlenmesi gerekirken davacıların veraset ilamındaki payları oranında tazminata hükmedilmiş olmasının doğru görülmediği ve takdir olunan manevi tazminatların fazla olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamı gereğince bilirkişi raporu alınmış ve kısmen kabul kararı verilmiştir.
    a-Dosyadaki bilgi ve belgelerden, mahkemece Yargıtay 17. Hukuk Dairesi bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozmanın gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki; bozma ilamında açıkça “... desteğin davaya konu trafik kazasından önce kişisel özellikleri nedeniyle işine bedensel katkısının ne oranda olduğu belirlenerek, bu işin yürütülmesi için desteğin yerine başka birisinin ne kadar ücretle çalıştırılabileceği hususunda aktüeryal hesap konusunda uzman bir bilirkişiden aktüeryal hesaplama tekniği kullanılmak ve yerleşik Yargıtay uygulamaları da dikkate alınmak suretiyle (PMF yaşam tablosu, destek süreleri ve destek payları doğrultusunda) rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği...” belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 02/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise desteğin geliri 17/03/2009 tarihinde dosyaya sunulan işletmenin muhasebe kayıt ve verilerine göre belirlenerek, kazadan önceki son yıl olan 2006 yılına ait aylık net kazancın, aylık net asgari ücrete oranlaması yapılarak asgari ücretin 5,3731 katı gelir güncelleme oranı belirlenmiş ve bu oran üzerinden destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış olup bu durum yeniden bozmayı gerektirmiştir.
    b-Öte yandan, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen 17/06/2008 tarihli cevabi yazı ile mütevaffanın ölümünden sonra hak sahibi davacılara SGK tarafından aylık bağlandığı bildirilmiş ve davacılara bağlanan aylığın peşin sermaye değerleri de tablo halinde gösterilmiştir. SGK tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değerleri hesaplanan tazminattan indirilirken hesap rapor tarihine en yakın olarak hesaplanan peşin değerlerin gözetilmesi gerekir. Oysa 02/08/2018 tarihli hesap raporunda 2008 yılında bildirilen peşin sermaye değerleri esas alınarak indirim yapılmıştır. Şu durumda mahkemece, davacılara bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin yeniden SGK’dan sorulması ve bildirilen miktarın bilirkişi incelemesi yaptırılarak hesaplanacak tazminattan düşülmek suretiyle maddi zararın belirlenmesi gerekir.
    Mahkemece açıklanan bu yönler nazara alınmaksızın ve uyulan bozma ilamı gereği tam olarak yerine getirilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2, a ve b) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davacıların tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi