8. Hukuk Dairesi 2010/4238 E. , 2011/3347 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.03.2009 gün ve 36/126 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ..., 22.03.2006 tarihli dilekçesiyle; 314 ada 17, 19 ve 86 sayılı parsellerin yerlerini üçüncü şahıslardan satın aldığını, Hazineyle bir ilgisinin bulunmadığını, aralıksız çekişmesiz malik sıfatıyla 65-70 yıldan beri zilyet olduğunu açıklayarak davalı ... adına bulunan tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, eldeki davayla birleştirilmesine karar verilen İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.07.2007 tarih 2007/43 Esas, 2007/72 Karar ve aynı yer Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.04.2007 tarih 2007/47 Esas ve 2007/73 Karar sayılı dava dosyalarına ait 27.12.2005 ve 22.03.2006 tarihli dava dilekçeleriyle de; sırasıyla 271 ada 85, 134 ve 315 ada 18, 314 ada 63 sayılı kadastro parsellerinin yerlerini aynı şekilde üçüncü şahıslardan satın aldığını, zilyetlik süresinin 100 yılı aştığını belirterek anılan parsellere ilişkin Hazinenin tapu kayıtlarının da iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazların ... Komisyonu’nca ... adına tapuya kayıt ve tescil edildiklerini, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, 314 ada 86 ve 63 sayılı parsellere yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, dava konusu 314 ada 17, 19, 56, 315 ada 18; 271 ada 85 parsellerin tamamı ve aynı ada 142 parselin krokide A harfiyle gösterilen kısmı bakımından Hazinenin tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, kabul edilen parseller yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, harici satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Eldeki dava ile birleştirilen ve yukarıda esas numaraları ile karar sayıları açıklanan dosyalara ait davalar başlangıçta İncesu Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, davaların
değeri itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevini aştığı gözetilerek dava dilekçelerinin görev yönünden reddine, dosyaların görevli ve yetkili İncesu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve dava dosyaları HUMK.nun 193.maddesinde açıklanan on günlük hak düşürücü süre içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesine aktarıldığı belirlenmiştir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmişse de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 314 ada 17, 19, 56, 86; 271 ada 85, 134 ve 315 ada 18 ve 314 ada 63 sıra numaralı parseller, sırasıyla Hazinenin 24.02.1964 tarih 188, 89, 187, 190, 118, 190, 131, 132, 134, 137, 131 ve 185 sıra sayılı tapu kayıtlarına dayalı olarak ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiştir. Kadastro tutanakları 1997 (134 sayılı parselin ifrazıyla oluşan 142) ve 1998 yılında kesinleşmiştir. Davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede ... Komisyonunca çalışmalar yapılmış olup, sözü edilen parsellere konu yapılan taşınmazlar, bu çalışmalar sonucu ... adına tapuya bağlanmışlardır. ... Komisyonunun yaptığı çalışmalara ait olarak getirtilen belirtmelik tutanaklarının kapsamlarıyla ekli paftaya göre; kadastronun 314 ada 17, 19, 56, 86; 271 ada 85, 134; 315 ada 18 ve 314 ada 63 sayılı parselleri sırasıyla ...’nin 1468, 1410, 1411, 1400, 1430, 814, 815, 867, 1474, 1482 ve 1406 sayılı belirtmelik parsel numaralarına isabet ettiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle teknik bilirkişilerin eldeki dava dosyasında ve birleştirilen dosyalar ile dosya arasında bulunan Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen onama dosyası içerisinde yer alan raporlarından anlaşılmaktadır.
... Komisyonu’nun sözü edilen belirtmelik parsel numaralarına göre; taşınmazların 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanununun 8/B maddesi uyarınca meradan ve hali araziden açılmak suretiyle elde edilen ve işgalcileri tarafından kullanılan yerlerden ... adına tapuya bağlandıkları görülmektedir. Yani taşınmazların nitelikleri itibariyle mera oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece, kadim mera konusunda yeteri kadar bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bundan ayrı, yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede, taraflara tanık ve delillerini bildirmeleri için herhangi bir süre ve imkan verilmediği gibi, davacının dava dilekçesiyle birlikte bildirdiği tanıklardan Mahmut Gülmez keşif yerinde mahalli bilirkişi olarak dinlenmiş (aynı zamanda bu tanık yerel bilirkişi listesinde de yer almaktadır) vazgeçme olmadığı halde davacının diğer tanığı ... ise dinlenmemiştir. Keşif ara kararı üzerinde yapılan değerlendirmede ise; istek olmadığı halde kadastro bilirkişileri mahkemece kendiliğinden çağırılarak keşif yerinde dinlenmiş, Yine taraflarca gösterilmediği halde, keşif yerinde hazır bulunan ... davacı tanığı olarak dinlenmiştir. Bu hususlar usul ve kanuna aykırıdır. Kural olarak, Asliye Hukuk Mahkemelerinde kendiliğinden hazırlama prensibi geçerlidir. Hakim; tarafların göstermediği tanığı kendiliğinden dinleme olanağı bulunmadığı gibi, taraflarca gösterilmeyen kadastro bilirkişilerinin de kendiliğinden çağırılarak dinlenmeleri belirtilen kurala aykırıdır.
Bu bakımdan, tarafların tanıklarını ve delillerini bildirmeleri için kendilerine süre ve imkan tanınması, mahkemece tespit edilen yerel bilirkişilerle birlikte HUMK.nun 258. maddesi gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmazlara ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların aynı Kanunun 259. maddesi gereğince keşif yerinde dinlenmeleri, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HUMK.nun 265. maddesi uyarınca aykırılığın giderilmesi, taşınmazların 4753 sayılı Kanunun 8/B maddesi gereğince meradan açılmak suretiyle elde edilen yerler olduğundan ... Komisyonunca ... adına tapuya bağlandıkları gözetilerek dava konusu parsellerin öncesinin kadim meradan açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, 20 yıllık kazanma süresinin ... adına tapularının oluştuğu 1964 yılından geriye doğru hesaplanması, yani zilyetliğin başlangıç tarihinin tapu kayıtlarının gün ve ayı gözetilerek 1943-1944 olduğunun göz önünde tutulması, dava konusu yerlerin kadim meradan açılmak suretiyle elde edilen yerler olduğunun saptanması halinde davanın reddine karar verilmesinin düşünülmesi, aksi halde toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bundan başka, dava konusu taşınmazların haricen 1990, 1991 ve 1992 yıllarında davacı tarafından üçüncü şahıslardan satın alındığı, kadastro tespitlerinin ise 1997-1998 yıllarında yapıldığı, kadastro tespitinin yapılmasıyla kadastrodan önce başlayan zilyetlik süresinin kesintiye uğradığı göz önünde tutularak davacının satın alma tarihinden itibaren tespit tarihine kadar bağımsız 20 yıllık zilyetliği bulunmadığından ve TMK.nun 996.maddesi gereğince satıcıların eklemeli zilyetliğine dayandığı anlaşıldığından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince davacı ve satıcılar bakımından miktar araştırmasının yapılması, davacı ve satıcıların belgesizden edinilen taşınmazlar olup olmadığının Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve ekleriyle tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı tescil davalarına ilişkin dosyaların ise ait oldukları mahkemelerden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden göz önünde tutulması, ... Komisyonunun yukarıda belirtmelik parsel numaraları belirtilen taşınmazlara yönelik tablendikatif cetvellerinin de İl Özel İdare Müdürlüğünden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde değerlendirilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.