21. Hukuk Dairesi 2017/2065 E. , 2018/1216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
KARAR
A) Davacı İstemi:
Davacı; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının bağlanmamasına ilişkin kurum işleminin iptaliyle, 21/10/2014 tarihli tahsis talebini takip eden 01/11/2014 tarihinden itibaren yetim aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabı:
Davalı ... vekili özetle; davacı ile boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşadıklarının belirlendiğini ileri sürerek tesis edilen işlemin yerinde olduğunu ve davanın reddi gereğini savunmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece Mahkemesince; “.... kolluk araştırması yapılarak ilgili Nüfus Müdürlüğünden adres hareketleri tarihleriyle birlikte istenildiği, ilgililerin su, elektrik, telefon vs.aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği ve ilgililerin nerede oy kullandıklarının araştırıldığı, yapılan tüm araştırmalara ve dinlenilen tanık beyanlarına göre ölüm aylığı talep edilen tarih aralığında davacı ile boşandığı eşinin fiilen aynı yerde ikamet etmedikleri(farklı yerlerde ikamet ettikleri), davalı idarenin davacı ile boşandığı eşinin ölüm aylığı talep edilen tarihten sonra fiilen birlikte kaldıklarını ispat edemediği, aksine davacı tarafın boşanılan eş ile ölüm aylığı talep edilen tarihten sonra birlikte ikamet edilmediğini ispatladığı, itibar edilen bilirkişi raporu ve çelişki görülmeyen tanık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde davacı ile boşandığı eşinin fiilen birlikte ve aynı çatı altında yaşamaya devam ettiklerine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı ve adreslerinin birbirinden farklı olduğu anlaşılmakla, davacının 21/10/2014 tarihli yetim aylığı tahsis talebini takip eden 01/11/2014 tarihinden itibaren yetim aylığına hak kazandığının tespiti ile davacıya ... numaralı babası ..."dan 01/11/2014 tarihinden itibaren yetim (ölüm) aylığı bağlanmasına ilişkin talebin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın KABULÜNE karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
Davalı Kurum vekili; kurum denetmeni tarafından yapılan araştırma ile davacı ve eski eşinin birlikte yaşadıklarının tespit edildiğini, Kurum işleminin iptaline ilişkin açılan ve Yargıtay denetiminden geçen davanın redle sonuçlanarak kesinleştiğini, eldeki davada ise tanık beyanların iddiayı desteklemediğini, tanık ..."un eski eşin çalışanı olduğunu, mahkemece yapılan emniyet araştırmasında eski eşe ait posta gönderilerinin davacının adresine bırakıldığının belirlendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince “ Mahkemece yapılan araştırma sonucunda,... A.Ş tarafından davacı ... ile boşandığı eşi ... adına 2010 tarihinden itibaren faal elektrik aboneliğinin bulunmadığı, ... Belediye Başkanlığınca davacının boşandığı eşi ... adına abonelik kaydının bulunmadığının bildirildiği, davacı adına ise ... adresinde 09.08.2011-03.08.2012 tarihleri arasında abonelik kaydının bulunduğu, ... Merkez İlçe Seçim Kurulunca ..."nin 2010-2015 tarihleri arasındaki seçimlerin tamamında ... adresinin yer aldığı, davacının ise boşandığı eşten farklı ... ve ... illerindeki 3 adreste oy kullandığı, ... Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğünden verilen cevapta davacı ..."ın 02.09.2012 tarihindeki son adresinin "..." adresinde ikamet ettiği, boşandığı eşi ..."nin ise 12.09.2012 tarihinde "..." adresinde ikamet ettiği, her nekadar ... Emniyet Müdürlüğü"nce yapılan araştırma neticesinde tutulan tutanakta, bina sakinlerinin eski eşin isminin faturalar üzerinde gördükleri belirtilmişse de, bu durumun birlikte yaşama olgusuna ilişkin bir delil olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki İl Emniyet Müdürlüğü tarafından bildirilen ve kamu tanığı olarak dinlenilen muhtarların davacı ve eski eşin birlikte yaşamadıklarını doğrulamaları karşısında,dava konusu olan 2010 yılı ve sonrasında davacı ve eski eşin birlikte yaşamadıklarına ilişkin mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından ” gerekçeleriyle “Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, “ karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Davalı ... vekili; “Kurum tarafından denetmen raporuyla davacı ve eşinin birlikte yaşadıkları ispatlanmıştır. Kolluk araştırmasında da davacının eşine ait posta gönderilerinin adresinde bulunması tespiti doğrulamaktadır.” gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının bağlanmamasına ilişkin davalı Kurum işleminin iptaliyle 21/10/2014 tarihli tahsis talebini takip eden 01/11/2014 tarihinden itibaren yetim aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce ... kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde: “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu nedenle Anayasanın 20"nci maddesi ile 5510 sayılı Kanun, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacının ve boşandığı eşinin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğini saptanmalı, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanan eşler 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, davacının ve boşandığı eşinin kayıtlı olduğu adreslerde kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 16/09/2009 tarihinde eşi ...’den boşandığı, 08/12/1988 tarihinde vefat eden babasından dolayı yetim aylığı almak için talepte bulunduğu, babasından dul aylığı alan annesinin 03/01/2005 tarihinde vefat ettiği, davacının boşanma sonrasında babasından kalma emekli aylığını alabilmek amacıyla tahsis talebinde bulunduğu , ancak davalı Kurumun konuya ilişkin denetmen raporuyla boşanma kararına rağmen aynı adreste birlikte yaşadığının tespit edildiği gerekçesiyle davacının talebini reddettiği, kurum işleminin iptali için ... İş Mahkemesine açılan ve Mahkemenin 2012/580 esas ve 2014/40 karar sayılı ilamıyla davanın kabul edilmesine rağmen Yargıtay 21. Hukuk Dairesi"nin 10/06/2014 tarih, 2014/7649 esas ve 2014/13219 karar sayılı ilamı ile hükmün bozulduğu,Mahkemece bozma kararına uyularak bu defa talebin Mahkemenin 2014/519 esas ve 2014/451 karar sayılı ilamı ile reddedildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeden kesinleştiği, bunun üzerine davacının 01/10/2010 tarihinden itibaren yeniden tahsis talebinde bulunduğu, ancak kurumun 60 günden fazla süre geçmesine rağmen cevap vermediği, davacının bu defa işbu davayla 21/10/2014 tarihli tahsis talebini takip eden 01/11/2014 tarihinden itibaren (ölüm) yetim aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, Kurum tarafından hiç aylık bağlanmadığı, anlaşılmıştır.
Somut olayda, Emniyet Müdürlüğünden verilen cevapta; “davacının ikamet adresine gidildiği, bina sakinleri ile yapılan görüşmede belirtilen adreste yaşayan şahısların herhangi bir apartman sakini ile iletişimlerinin bulunmadığını ancak ... ismini apartman girişinde faturalar üzerinde gördüklerini ve şahıslar hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını beyan ettikleri, ayrıca daire kapısında ... isminin yazılı bulunduğu” şeklinde tutanak tanzim edildiği, davacı ...’ın 02.09.2012 tarihindeki son adresinin...” boşandığı eşi ...’nin ise 12.09.2012 tarihinden itibaren ... adresi olduğu, tanıklar tarafından bu adresin ... Restorant isimli restore edilmiş eski bir konak olduğu,davacının eşi tarafından işletildiği, bir bölümünün de davacının eşi ... tarafından ikamet yeri olarak da kullanıldığının ifade edildiği, ... A.Ş tarafından davacı ve boşandığı eşi adına 2010 tarihinden itibaren faal elektrik aboneliği bulunmadığı, ... Belediye Başkanlığınca ... (davacının boşandığı eş) adına su abonelik kaydının bulunmadığının bildirildiği, davacı adına ise...adresinde 09.08.2011-03.08.2012 tarihleri arasında su abonelik kaydının bulunduğu, davacının mernis adresinde kızı adına doğalgaz aboneliği ve 27/08/2012 başlangıç tarihli kira kontratı olduğu, görülmüştür.
Bu durumda; yukarıda izah edilen açıklamalar doğrultusunda; davacının kesinleşen ve redle sonuçlanan kurum işleminin iptali davası sonrası, davacının yaptığı 2014 tarihli tahsis talebi yeni bir taleptir ve Kurum tarafından bu talebe ilişkin yeni bir denetmen raporu düzenlenmemiştir. Artık bu talep konusunda ispat davacıya aittir. Dosyada toplanan deliller davacı ve eşinin ayrı yaşadığını ispatlamaya yeterli değildir. Davacının boşandığı eşinin restoran olarak işlettiği mekanda yaşadığına yönelik tanık anlatımları hayatın olağan akışıyla bağdaşmamaktadır. Mahkemece; boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, araştırma genişletilerek tüm açıklığıyla ortaya konulmalıdır.
Yapılacak iş; davacının boşandığı eşinin restoran olarak işlettiği mekanda yaşadığına yönelik tanık anlatımları kolluk marifetiyle araştırmalı,mekanın ikametgaha uygun olup olmadığı tespit edilmeli, tarafların medula kayıtları getirtilerek tedavi gördükleri sağlık birimleri karşılaştırılmalı, eşin işyeri komşuları ve çalışanları,davacının apartman komşularının kamu tanığı olarak beyanları alındıktan sonra sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
G)SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.