Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12001
Karar No: 2020/892
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/12001 Esas 2020/892 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/12001 E.  ,  2020/892 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 13.03.2012 tarihinde çalışmaya başlamış olduğunu, iş sözleşmesinin İşveren tarafından feshedildiği 18.09.2014 tarihîne kadar aralıksız olarak 1.100,00 TL net maaşla çalışmasını sürdürdüğünü, işveren tarafından yapılan feshin haksız ve geçersiz fesih olduğunu iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının işvereni konumunda olmadığını, İTO Firma Sicil Bilgileri dökümünden de görüleceği üzere, müvekkili şirketin odaya kayıt ve ana sözleşme tescil tarihinin 29.05.2013 olduğunu, şirketin bu tarihten önce bir tüzel kişiliği dahi bulunmadığını, davacının, müvekkili şirketteki çalışmasının 13.03.2012 tarihinde başladığını iddia ettiğini, davacının müvekkil şirkette çalıştığı ve müvekkil şirketten alacağı bulunduğu yönündeki iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddini, esasa yönelik olarak ise iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı, dava dilekçesi ile 2000 TL kıdem tazminatı, 1300 TL ihbar tazminatı, 1000 TL fazla mesai ücreti ve ayrıştırma yapmaksızın 200 TL hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti talep etmiş, bilirkişi raporundan sonra ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretini beraber 616,12 TL olarak ıslah yapmıştır. Öncelikle dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde bu iki talep için ayrıştırma yapılmadığı halde bu konuda mahkemece izah istenilmemesi hatalıdır.
    Davacı vekili, davasını ıslah ederken ispatlanamadığı için açıkça reddedilmesi gerekirken mahkemece hatalı olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen hafta tatili ücret alacağı talebini dışladığı için yani dava dilekçesinde hafta tatili ücreti talebi yokmuş gibi davrandığı için ıslah davada istenen hafta tatili talebi kadar eksiktir. Ancak dava dilekçesinde hafta tatili talebinin miktarı açıkça yazılmadığı için eksik olan tutar belli de değildir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından ıslaha ilişkin eksikliğin tamamlanması da mümkün değildir.
    Gelinen bu aşamada mahkemece hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti için istenen 200 TL, iki kaleme eşit dağıtılarak her birisi için 100 TL talep edildiği kabul edilmelidir. Islah yapılırken 100 TL"lik hafta tatili ücreti miktarı gözetilmediğinden yukarıda da açıklandığı üzere ıslah harcı 100 TL"lik miktar için yatırılmamış olup bu miktar da ıslahen artırılan miktarlara eşit dağıtılarak neticeye gidilmelidir.
    Sonuç itibariyle davacının dava va ıslah dilekçesi ile 100 TL hafta tatili, 4.438,81 TL kıdem tazminatı, 2.160,27 TL ihbar tazminatı, 13.802,56 TL fazla mesai ücreti ve 516,12 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti talep ettiği kabul edilerek sonuca gidilmelidir.
    3- Davacının, hafta tatili talebi ispat edilemediği gerekçesiyle reddedilmesi gerekirken bu talep hakkında bir karar verilmemesi ve reddi gereken bu talep nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ücreti vekalete hükmedilmemesi hatalıdır.
    4- Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, dosya içinde 2014 yılına ait bir kısmı imzalı ve fazla mesai tahakkuku içeren bordrolar bulunduğu görülmüştür. Davacı işçinin imzası bulunan ve fazla mesai tahakkuku bulunan ayların yukarıdaki ilke kararında da değinildiği gibi fazla mesai hesabında dışlanması gerektiğinin ve fazla mesai tahakkuku bulunan imzasız bordrolar yönünden ödenen fazla mesai ücretlerinin hesaplanan fazla mesai ücretinden taktiri indirim yapıldıktan sonra mahsubu gerektiğinin düşünülmemeside hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/01/2020 tarihinde oybiriği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi