Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22265 Esas 2016/97 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22265
Karar No: 2016/97
Karar Tarihi: 11.01.2016

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22265 Esas 2016/97 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından beraatına karar verildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/305 ve 2011/422 numaralı dosyalarıyla ilgili karar temyiz edilmiştir. Sanık kardeşi N. A.'ın hesabından çek yetkisi olmamasına rağmen çekleri imzalayıp F.K.'ya verdiği iddia edilmiştir. Ancak mahkeme, suça konu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine oluşan zararın kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucunda oluşmaması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına karar vermiştir. Ayrıca, başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığının kabul edilemeyeceği, bu nedenle sanığın sahtecilik suçu da oluşmamıştır. Mahkemece verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir ve karar onanmıştır.
Kanun maddeleri: Dolandırıcılık suçu- TCK 157, sahtecilik suçu- TCK 155.
15. Ceza Dairesi         2013/22265 E.  ,  2016/97 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2012/43144

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2011
NUMARASI : 2011/305, 2011/422
SANIK : Ö.. A..
KATILAN : F.. K..
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik


Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, kardeşi olan N.. A.."ın Finansbank Adana şubesinde bulunan hesabından çek keşide etme yetkisi bulunmamasına rağmen, suça konu çekleri Nurullah adına imzalayıp borcuna karşılık katılan F.. K.."a verdiğinin iddia edildiği olayda; önceden doğan borç dolayısıyla katılana verilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine oluşan zararın kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucunda oluşmaması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığının kabul edilemeyeceği, bu itibarla sanığın, Nurullah’tan aldığı sözlü yetkiye istinaden çeki düzenlediğinin anlaşılması nedeniyle sahtecilik suçunun da oluşmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçlar nedeniyle sanığın kasıtlı hareket ettiğinin sabit bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.