18. Ceza Dairesi 2016/14495 E. , 2016/15988 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret suçundan sanık ... hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 59.maddesi uyarınca son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 23/12/2015 tarihli ve 2015/76 esas, 2015/96 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/06/2016 gün ve 233402 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, Alacaklı ... vekili sıfatıyla, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/413 sayılı dosyası üzerinden 16/02/2015 tarihinde gerçekleştirdiği haciz işlemi esnasında, müşteki avukattan telefonda aldığı bilgiler doğrultusunda hacze itiraz eden takip borçlusuna cevaben şikâyetçiyi kastederek “O adam kıvırıyor, o adam iş bilmez, biraz önce görüştük, sana ayrı kıvırıyor, bana ayrı kıvırıyor, lafı .... uyduruyor, haklı olsa çıkar gelir, haksızların avukatı, mıymıntı adamların mıymıntı avukatı olur” şeklinde sözler söylediği, soruşturma dosyası kapsamı ile ... Cumhuriyet Başsavcılığının bildiriminden anlaşılması karşısında, mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuki değerlendirme;
5237 sayılı TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinde; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmü yer almaktadır.
Hakaret suçu mağdurun olmadığı veya mağdurun doğrudan vakıf olamayacağı bir şekilde işlendiğinde gıyapta hakaret suçu oluşmaktadır. Ancak gıyapta hakaret suçunun cezalandırılması için, failin mağdur dışında toplu veya dağınık en az üç kişiyle ihtilat ederek bu suçu işlemesi gerekmektedir. Suçun faili ihtilatı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmelidir. İhtilat kişilerle birebir görüşerek gerçekleşebileceği gibi, üç veya daha fazla kişiye mektup göndermek, telefon etmek, SMS veya e-mail göndermek suretiyle de gerçekleştirilebilir. Ancak ihtilat unsurunun gerçekleşmesi için, failin sözleri en az üç kişinin duyabileceği bir ortamda ve şekilde söylemesi yeterli olmayıp, muhatapların bizzat anlamaları ve vakıf olmaları lazımdır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık ..."nın, ... İcra Müdürlüğünün 2015/413 sayılı dosyası üzerinden 16/02/2015 tarihinde gerçekleştirdiği haciz işlemi esnasında, müşteki avukattan telefonda aldığı bilgiler doğrultusunda hacze itiraz eden takip borçlusuna cevaben şikayetçiyi kastederek "O adam kıvırıyor, o adam iş bilmez, biraz önce görüştük, sana ayrı kıvırıyor, bana ayrı kıvırıyor, lafı ... uyduruyor, haklı olsa çıkar gelir, haksızların avukatı, mıymıntı adamların mıymıntı avukatı olur." şeklinde sözler söylediği iddia edilmiştir.
Ancak sanığın gıyapta hakaret teşkil eden bu sözleri yalnızca ... ve ... isimli tanıklar tarafından duyulmuş ve bu kişiler tarafından olay doğrulanmıştır. Bu nedenle gıyapta hakaretin gerçekleşmesi için aranan “fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi” unsuru somut olayda gerçekleşmediğinden, sanık hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına ilişkin karar, hukuka uygun bulunmuştur.
Sonuç ve Karar;
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 17.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.