MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
AVUKAT ...

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, haftasonu ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, yıllık izinlerinin davalı işveren tarafından kullandırılmadığını, sigorta bedelleri, çalışma ve fazla mesai, resmi bayram ücretlerinin ödenmediğinden işinden ayrılmak zorunda kaldığını, bu dönemde bir ay daha çalışmasının istendiğini ve bir ay daha çalıştığını, ayrılırken ibraname olduğu düşünülen bir yazının imzalattırıldığını, kalan maaş alacağının ödeneceği düşüncesiyle mecburen yazıyı imzaladığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, ayrıldığı tarihe kadar olan maaşlarını ve alacaklarının tamamını aldığını, hiç bir alacağının kalmadığına ilişkin ibranamenin baskı altında kalmadan okuyarak kendi isteği ile imzaladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş yerinden istifa etmek suretiyle ayrıldığını, istifasının gerçek iradesini yansıttığını, ibranamenin fesihten önce düzenlendiği bu sebeple davacının baskı altında ibranameyi imzalamak zorunda kaldığına ilişkin iddiaların hukuken yerinde bulunmadığı gerekçesiyle istifa ve ibranameye itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığına ilişkindir.
Somut olayda, davacı istifa dilekçesinde fesih sebebi olarak herhangi bir sebep belirtmese de, daha sonra sigorta kayıtlarının eksik gösterilmesi, işçilik alacaklarının ödenmemesi sebepleriyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini açıklamıştır. Davacının sonradan belirttiği ve fesih bildirimi ile çelişmeyen bu sebeplerin değerlendirilerek feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı sonucuna varılmalıdır. Nitekim, dosya içeriğine göre davacının sigorta kayıtlarının gerçeğe aykırı düzenlendiği açılan ve kesinleşen hizmet tespit davası ile ortaya çıktığına göre feshin haklı sebebe dayandığının kabulü ile davacının kıdem tazminatı isteğinin hüküm altına alınması gerekirken mahkemece kıdem tazminatının reddi hatalı olmuştur.
2-Bir diğer uyuşmazlık, davacının hafta tatili ve fazla mesai alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır.
Somut olayda, davalı işverence sunulan ve mahkemece itibar edilen ibranamede fazla mesai alacağından söz edilmemiştir. Öte yandan davalı işverence davacının hafta tatillerinde çalıştırılmadığı ileri sürülmüş olup, hafta tatili alacağı bakımından ibraname içeriği ile çelişkiye düşülmekle ibranamenin hafta tatili alacağını da kapsamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının fazla mesai ve hafta tatili alacağı ile ilgili delilleri değerlendirilerek sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan tamyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


.