19. Hukuk Dairesi 2016/13607 E. , 2018/381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl menfi tespit ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine ,birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında toplam 10.000 TL bedelinde sondaj çalışmalarında kullanılan malzeme alımına ilişkin anlaşma yapıldığını ve anlaşma kapsamında 1.000 TL peşinat ve iki adet çek düzenlenerek davalıya verildiğini,davalı tarafından ürünlerin tamamı teslim edilmediğini,teslim edilen ürünlerin de ayıplı çıktığını,anlaşma kapsamında davacının ödenmesi gereken 28.08.2012 keşide tarihli 4.500 TL bedeli çekin ödenmesinin ise malların ayıplı olması nedeniyle imkansız hale geldiğini ileri sürerek 28.08.2012 keşide tarihli 0373652 numaralı 4.500 TL bedelli bu çekin bedelsiz kaldığının tespiti ile karşı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacının istediği malzemeleri tedarik edip kendisine teslim ettiğini ve karşılığında da dava konusu çeki teslim aldığını,bu çekin davalının ortağı olduğu şirket ile ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının davacıdan 01/08/2012 tarihinde mal aldığını, faturanın davalıya aynı gün teslim edilmesine ve faturaya itiraz edilmemesine rağmen mal bedelinin ödenmediğini ileri sürerek davalı hakkında icra takibi başlattıklarını,davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu faturanın ödenmesi için düzenlenen çekle ilgili olarak davalı tarafından menfi tespit davası açıldığını, bu dava sonucunda davacıya herhangi bir borcun bulunmadığının belirleneceğini ve eldeki davanın konusuz kalacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, asıl davada, tarafların sondaj malzemeleri alımı konusunda sözlü olarak anlaştıkları,alınan malzemelere karşılık davacı tarafından iki adet çek verildiği,davacının teslim edilen malların ayıplı olması nedeniyle dava konusu edilen çekin ödenmediğinin ileri sürüldüğü,mahkemece uzman bilirkişi heyetiyle yapılan keşif sonucu alınan rapora göre malların ayıplı olmadığının bildirildiği,malların davacıya teslim edildiği,malların ayıplı olduğunun da tespit edilemediği, davacının mal bedeli karşılığı olarak davalıya verdiği çekten sorumlu olduğu gerekçesi ile davacının menfi tespit davasının reddine karar verilmiş,birleşen dosya yönünden ise; davalı tarafından davacı şirketten alınan mallar karşılığı olarak kesilen fatura bedelinden dolayı davalının borçlu olduğu ve fatura bedelini ödemesi gerektiği gerekçesiyle itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, aynı alacağa dayalı olarak ve çeke istinaden açılan takip dosyaları arasında tahsilde tekerrüre yol açmamak koşulu ile karşı davalının faturaya dayalı olarak yapılan takipte 4.130,00 TL"lik asıl alacak bölümüne yaptığı itirazın iptaline ve davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ,asıl ve birleşen dava asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,asıl davada davacı ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Birleşen itirazın iptali davası kısmen kabul edilmiş olup reddedilen 206,87 TL işlemiş faizden ibaret kısım için yargılama gideri bağlamında davalı lehine 206,87 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması yanlış olup bozmayı gerektirse de bu husus yeniden yargılamayı gerektimediğinden hüküm fıkrasının bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin aşağıda gösterilen husus dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının fıkrasının 11.bendine 0,50 TL sinin sözcüklerinden sonra gelmek üzere ""ve 206,87 TL vekalet ücreti "" sözcüklerinin eklenerek hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde asıl davada davacı-birleşen davada davalıya iadesine, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.