18. Ceza Dairesi 2016/13236 E. , 2016/15975 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1,125/4, 29/1, 52. maddeleri uyarınca 1.340.00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ....Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2014 tarihli ve 2013/1370 esas, 2014/568 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11/12/2014 ile 18/05/2016 gün ve 2014/395144 ile 2016/191467 sayılı istem yazılarıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
2014/395144 sayılı istem yazısında; “Dosya kapsamına göre, müştekinin haksız fiilinden kaynaklandığı anlaşılan hakaret suçu bakımından sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 129/1. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği halde anılan Kanun un 29. maddesi gereğince indirim yapılarak fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
2016/191467 sayılı istem yazısında ise; “Dosya aslının, diğer sanık tarafından temyiz edilmekle Yargıtay incelemesinde bulunduğundan onaylı suret üzerinden yapılan incelemede:
Dosya kapsamına göre, somut olayda mahkemesince, sanık ..."in katılan ..."a hitaben söylediği “köylüsünüz, buraya layık değilsiniz” şeklindeki sözleri nedeniyle sanık hakkında hakaret suçundan mahkumiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; kaba söz ve ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın hakaret suçundan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1) 2014/395144 sayılı istem yazısı yönünden;
Hakaret suçlarında özel tahrik hükümleri içeren TCK"nın 129. maddesinin 1. fıkrası: “Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” hükmünü içermektedir.
Genel bir tahrik hükmü olan TCK"nın 29. maddesi ise: “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
İncelenen somut olayda, mahkemece hakaret suçundan mahkum edilen sanığın, eylemini haksız tahrik altında işlediğinin kabulüyle, TCK"nın 29/1.maddesi uyarınca cezasından 1/4 oranında indirim yapıldığı ve sanığın neticeten 1340 TL adli para cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir. Ancak yapılan haksız tahrik uygulamasında, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK"nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması, hukuka uygun görülmemiştir.
2) 2016/191467 sayılı istem yazısı yönünden;
Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
İncelenen somut olayda; olay günü sanığın, müşteki Leyla Doğan"a söylediği kabul edilen "köylüsünüz, buraya layık değilsiniz" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği 2016/191467 sayılı tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, ... 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2014 tarih ve 2013/1370 esas, 2014/568 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Hükümdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, anılan yasa maddesinin 4-d fıkrası gereğince, sanığın hakaret suçundan BERAATİNE,
3- Hükmolunan cezanın çektirilmemesine,
4- Sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının kaldırılarak CMK"nın 309/4-d fıkrası uyarınca beraatine karar verildiğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2014/395144 sayılı tebliğnamesindeki KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, 17.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.