Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26353
Karar No: 2015/2231
Karar Tarihi: 13.02.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26353 Esas 2015/2231 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/26353 E.  ,  2015/2231 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraflar vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılmakla Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar vekillerinin ve davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Davalı işverene ait işyerinde 07.11.2003-25.11.2009 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    İnceleme konusu davada kısmen hüküm altına alınmış ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir.
    a) 20.03.2007-28.04.2009 tarihleri arasındaki çalışma iddiası bakımından; uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönemsel sigorta primleri bordrolarının tamamı ve dönemsel sigorta primleri bordrolarında bildirimleri yapılan sigortalıların hizmet cetvelleri getirtilerek bordro tanıklarından daha önce dinlenilmeyenlerin ve davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikte olanların bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, bunun yeterli olmaması halinde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    b) 28.04.2009-25.11.2009 tarihleri arasında Yurtdışında geçtiği iddia olunan ve mahkemece kabul edilen çalışma süreleri bakımından; 5510 sayılı kanunun 5. maddesine 5754 sayılı kanunun 3 maddesi ile eklenen g bendinde “Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz. Ek cümle: 13/2/2011-6111/24 md.) Bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.” hükmü, 5510 sayılı Kanunun 10. maddesinde ise “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c) bendinde sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların sigortalılığa esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, bu görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri devam eder.” hükmü yer almakta olup mahkemece yapılacak iş; dosyadaki delil durumu, davalı şirket ile yurt dışındaki çalışmanın gerçekleştiği işyerinin işvereni olan şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek, 5510 sayılı yasanın 5/g ve 10. maddesi dikkate alınarak davacının kabul edilen çalışmalarının hangi madde kapsamına girdiği, davacının uzun vadeli sigortalı kollarına tabi olup olamayacağının belirlenmesinden ibarettir. Ancak mahkemece eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuştur.
    3) Davacının 07.11.2003-02.02.2005 tarihleri arasındaki çalışma iddiası bakımından kabul edilen çalışma süresi gerçekte “445 gün” olmasına rağmen, hüküm fıkrasının yazımı sırasında maddi ve hukuki hataya düşülerek “455 gün” çalıştığının yazılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    4) Kabule göre de, hükmü temyiz eden ve harçtan muaf olmadığı anlaşılan davalı işverenden temyiz yoluna başvuru ve karar harcının alınmaması da hatalı bulunmuştur.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı ve davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 13.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi