9. Hukuk Dairesi 2015/19806 E. , 2015/29319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 01/10/1987 tarihinden 16/09/2014 tarihine kadar davalı bünyesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin iş veren tarafından haksız tek taraflı olarak fesih edildiğini iddia ederek davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı ..."nun 01.10.1987 tarihinden 16.09.2014 tarihine kadar müvekkil şirket bünyesinde Satış-Pazarlama Uzmanı olarak görev yaptığını, çalışanların vakıf oldukları müvekkil şirkete ait bilgileri üçüncü şahıslara özellikle de rakipler ile paylaşması kesinlikle yasak olduğunu, davacının görevi dikkate alındığında gerekli gizli ve şirket için önemli bilgi ve belge sahibi olduğunun açık olduğunu, şirketin genel uygulaması gereği gizlilik ve sadakat yükümlülüğüne ilişkin belge ve taahhütnamelerin doldurulması ve bu hususta eğitim almalarının ve şartların gerektirdiği halde ilgili beyanların güncellenmesi gerektiğini, müvekkil şirketin gerçekleştirdiği tespitler şirketin rakibi olan firmada davacının eşinin ilişki içerisinde olduğu paylaşım sitesi olan "..." de bizzat kendisi tarafından ilan edildiğinin , davacının haksı olarak şüpheye yer verecek güveni sarsacak şekilde savunma talebini teslim almaktan imtina ettiğini ve savunma talebine cevap vermediğini,iş sırlarının gizliliği ile ilgili güncellemeleri yapmadığını davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının eşinin rakip firmada çalışıyor olması mesleki sırları ifşa etme riski taşıyor ve süphesi oluşturuyorsa da davalı işverenliğin personel uyum ve mevzuata uyum yönetmeliği gereği yakınları rakip firmalarda çalışanların doldurulması gerekli form 3 ve form 7 belgesinde eşinin çalışma durumuyla ilgili bilgiler istendiğinde bu riskin ve böylelikle üzerindeki şüphenin ortadan kaldırılmasına olanak verecek şekilde gerekli bildirimlerde bulunmak yerine bilgilerde bir değişiklik olmadığını bildirerek bilgilerini güncellememesi ve bu durumu işverenden gizlemeye çalışması davranışı işverenin güveninin kötüye kullanmak ve işverenin meslek sırlarını ortaya atmak niteliğinde işverenin işçiye olan güvenini ortadan kaldıracak nitelikte doğruluk ve balılığa uymayan davranış niteliğinde olduğu gibi; işverenin işçi ile iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, davalının fesih sebebi olarak gösterdiği ticari sır niteliğindeki bilgi ve belgelere davacının vakıf olduğu yönünde bilgi ve belge bulunmadığı gibi personelin eş durumu ile ilgili doldurulması istenilen belgelerin hangi tarihte, davacının eşinin rakip firmada çalışmaya başlamadan öncemi çalışmaya başladıktan sonramı, istendiğine ilişkin dosya içinde delil olmadığı, ayrıca davalı tanığının bu gibi durumlarda öncelikle çalışanın bölümünün değiştirildiği yönündeki beyanıda dikkate alındığında davalı işverenin fesih sebebini kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 6 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 194.20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 21.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.