Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9050 Esas 2015/8685 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9050
Karar No: 2015/8685

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9050 Esas 2015/8685 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9050 E.  ,  2015/8685 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı Banka vekili, davalı borçlu .... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ...’ye onun da davalı....’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
    Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK’nın 297/1-c hükümlerine göre mahkeme kararlarının asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini mahkemece incelenen maddi ve hukuki olay ve meselelerin özüne mahkemeyi sonuca götüren gerçeklerin ne olduğu hususlarını içermesi zorunludur. Yine Anayasanın 141/3 maddesi hükmü de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gereğini düzenlemektedir. Kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde taraflar hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığı anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HMK’nın 369. maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanır. Diğer bir ifadeyle Yargıtay denetimi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir.
    Somut olayda Mahkeme kararında gerekçe bulunmamaktadır. Böyle bir karar, talebin

    hangi nedenle kabul edilmediğini de içermediğinden Anayasa’nın 141/3, HMK’nin 297/1-c maddelerine aykırı olduğu gibi HMK’nin 369. maddesi gereğince Yargıtay denetimi olanağını da ortadan kaldırdığından mahkemece icra dosyasının getirtilmesi, borcun doğum tarihinin araştırılması ve hak düşürücü süre bulunup bulunmadığı gibi davanın temel koşullarının denetlenmesi sonrasında gerekçeli bir karar oluşturulması yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/06/2015 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.