18. Ceza Dairesi 2016/13242 E. , 2016/15967 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret suçundan sanık ... hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1-3-a, 125/4, 43, 62/1 ve 51. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen hapis cezasının ertelenmesine ve denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesine dair, ...Sulh Ceza Mahkemesinin 14/02/2014 tarihli ve 2013/844 esas, 2014/88 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/05/2016 gün ve 198574 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51/3. maddesinde yer alan “Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.” şeklindeki düzenleme nazara alınmadan, sanığın mahkum olduğu 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasından az olacak şekilde 1 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verilmesinde,
2-Dosya kapsamına göre, Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan aynı suçun aynı mağdura karşı birden fazla kez işlendiği kabul edilerek 5237 sayılı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılmış ise de; anılan kanunun 43. maddesinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararıyla, değişik zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi gerekli olup, somut olayda, sanık savunması, müşteki beyanı ve tanık ifadelerinden, sanık ile müşteki arasındaki hakaret içeren görüşmelerin 5 dakika arayla gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, araya belli bir zaman aralığı girmeksizin aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerden dolayı sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayininde,” denilmektedir.
Hukuki değerlendirme;
1- Sanık hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 43/1.maddesi uyarınca artırım yapılması açısından;
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmıştır.
Buna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı aynı suçun tek bir fiille işlenmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan aynı suçun aynı mağdura karşı birden fazla kez işlendiği kabul edilerek TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılmıştır.
TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararıyla, değişik zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi gerekli olup, somut olayda, sanık savunması, müşteki beyanı ve tanık ifadelerinden, sanık ile müşteki arasındaki hakaret ve tehdit içeren görüşmelerin 5 dakika arayla gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, araya belli bir zaman aralığı girmeksizin aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerden dolayı sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayini hukuka uygun bulunmamıştır.
2- Sanık hakkında hakaret suçundan verilen erteli hapis cezasına ilişkin belirlenen denetim süresi açısından;
5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin 3. fıkrasında “Cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan ceza süresinden az olamaz” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.05.2010 tarih ve 4/87-112 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; aleyhe değiştirme yasağı münhasıran “cezalar” ile ilgili olup; cezalar da 5237 sayılı TCK’nın 45. maddesinde; hapis ve adli para cezaları olarak sayıldığından, cezalar arasında sayılmayan güvenlik tedbirlerinin ve diğer müesseselerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği kabul edilmektedir.
Bu nedenle ertelemenin yasal sonucu olmasından ötürü zorunlu olarak hükmedilmesi gereken “denetim süresi”ne ilişkin hataların, infaz aşamasında ve 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzeltilmesi mümkün olduğundan, bu husus “aleyhe değiştirme yasağına” konu oluşturmayacaktır.
Ayrıca kanun yararına bozma yoluna başvurulması için hukuka aykırılığın başka bir yol ile giderilmesine imkan bulunmaması gereklidir. Hukuka aykırılığın olağan kanun yolları ile denetlenip giderilmesi imkanının bulunması durumunda kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacaktır.
5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun “Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama” başlıklı 98. maddesinde; “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 101. maddesinde de duruşma yapılmaksızın verilecek bu kararlara karşı itiraz yolunun açık olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen Ceza Genel Kurulu kararında da açıklandığı üzere, denetim süresinin mahkûmiyetin yasal sonucu olması, kazanılmış hakka konu olmaması ve infaz aşamasında bu konuda karar alınma olanağının bulunması karşısında, bu hususa yönelik talebin kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi olanaklı görülmemiştir.
Sonuç ve Karar;
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 14/02/2014 tarihli ve 2013/844 esas, 2014/88 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, hakaret suçundan TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca, mahkemece hapis cezasının tercih edilmiş olduğu da gözetilerek, 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
3- TCK"nın 125/4. maddesi uyarınca takdiren 1/6 artırım yapılarak 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
4- TCK"nın 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 indirim yapılarak 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
5- TCK"nın 51.maddesi uyarınca verilen hapis cezasının ertelenmesine,
6- Denetim süresinin eksik belirlenmesine yönelik hukuka aykırılığın, infaz sırasında alınacak kararla giderilebilecek nitelikte bulunması, hakaret suçunda ertelemede çelişki oluşturan hükmün “1 yıl denetim süresi belirlenmesine” ilişkin kısım ise, yazım hatası olup mahallinde düzeltilebileceğinden bu konudaki “1” nolu KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE,
7- Kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 17.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.