14. Hukuk Dairesi 2020/1088 E. , 2020/6902 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21/12/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05/12/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 565 parselde bulunan D blok, 2 numaralı bağımsız bölümün davalılardan ... adına inançlı işlem nedeniyle kayıtlı olduğunu, davalılardan ..."ın davalı ..."ın eşi ..."in ise kardeşi olduğunu, taşınmazın bedelinin kendisi tarafından ödendiğini belirterek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede taşınmazın rayiç bedeli karşılığında şimdilik 50.000,00TL tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu, kira bedelini ödemediği gibi ortak aidatları dahi ödemediğini, davacının dayandığı protokolde davalı ..."ın imzasının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, 565 parsel, D blok 2 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, davalılar vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 19/12/2017 tarihli, 2017/1444 Esas, 2017/9506 Karar sayılı ilamıyla "...Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı taraf iddialarını tapu maliki ..."ın imzalarını taşıyan yazılı delil veya davalı tarafın elinden çıkmış delil başlangıcı ile kanıtlayamamıştır. Ancak, davacı taraf delil listesinde açıkca yemin deliline de dayandığından davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak HMK"nın 225 ve devamı maddeleri gereğince işlem yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteği reddolunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak teklif edilen yeminin davalılarca yerine getirildiği, yeminin yerine getirilmesiyle dava konusu vakıanın uyuşmazlık konusu olmaktan çıktığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Mahkemece davanın reddine karar verildiğine göre davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilen bedelin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucuna "6-Davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilen bedelin davacıya iadesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.