19. Hukuk Dairesi 2016/15085 E. , 2018/380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının dava dışı asıl borçlu Ravza..Ltd.Şti"nden alacağı bulunduğunu ve bu alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere davalının taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, davacının alacağının ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve ipotek borçlusuna ihtarname gönderildiğini, ihtarname tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine ...3. İcra Müdürlüğünün 2015/3943 E sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, asıl borçlunun takibe itiraz etmediğini, davalı borçlunun ise yetkiye ve borca itiraz ettiğini, itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmisini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkisiz icra müdürlüğünde icra takibi yapıldığını ve davanın da yetkisiz yerde açıldığını,davalının ikametgahının ve ipotekli gayrimenkulün bulunduğu yerin Konya olduğunu savunarak davanın reddini, alacağın %20"sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,İİK"nın 148. maddesi hükmüne göre hem asıl borçlu hem de ipotek borçlusu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı,taşınmazın bulunduğu yer yanında ilamsız icrada yetkili olan icra daireleri de yetkili olduğu, İİK 50. maddesi yollamasıyla HMK"nın yetkiye ilişkin düzenlemelerinin de dikkate alınması gerekeceği, somut olayda her iki takip borçlunun yerleşim yerinin Konya olduğu,diğer yandan İİK"nın 148. ve 50.maddelerinde yapılan atıfla HMK"nın 10. maddesi delaletiyle 6098 sayılı TBK"nın 89/1. maddesi hükmü uyarınca davacı alacaklının ödeme tarihindeki yerleşim yerinin bulunduğu yer icra dairesinin de yetkili olduğu, somut olayda davalı borçlu davacının alacağının kaynağını oluşturan satım sözleşmesinin tarafı olmadığı, sadece borçlunun borcu için ipotek veren olduğu, HMK"nın 10. maddesi delaletiyle 6098 sayılı TBK"nın 89/1. maddesi hükmü her ne kadar asıl borçlu için uygulanması mümkün ise de ipotek borçlusu için mümkün olmadığı,ipotek konusu taşınmazın da Konya"da bulunduğu gerekçesiyle davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın kabulü ile yetkisiz icra dairesinde yapılan icra takibine dayanılarak açılan davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takibe ipotekli taşınmaz malikinin itirazının iptalini ve takibin devamını amaçlayan bir itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece,takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığı gerekçesi ile ve dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak İİK 50.maddesi göndermesiyle HMK 10.maddesi ve TBK 89/1.maddesi gereğince ipoteğin paraya çevrilmesinin amacı davacının bir miktar para alacağının tahsili olduğundan davacının ikametgahında yapılan takip bakımından icra müdürlüğü yetkilidir. Yine yapılan takibe dava dışı borçlu tarafından itiraz edilmediğinden takip onun bakımından kesinleşmiştir. Davacı alacaklının takibi yaparken davacı borçluyu sırf kendi yerleşim yerindeki icra müdürlüğünden ayırmak için davrandığının söylenemeyeceğinden icra müdürlüğü İİK 50. maddesi yollamasıyla HMK 7.maddesi gereğince yetkilidir. Bu bakımdan mahkemece davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itirazının reddedilerek için esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.