Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16581
Karar No: 2014/17706
Karar Tarihi: 18.09.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/16581 Esas 2014/17706 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesine göre kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması gerektiği belirtmiştir. Eğer gerekçe açıklanmadıysa, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme ayrıca, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmemesi durumunda, temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağını vurgulamıştır. 5521 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yer alan tefhim kavramının \"hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal\" olarak anlaşılması gerektiği belirtilmiştir. Kararın tümden kabul veya tümden reddedildiği durumlarda bile, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmelidir. İş Mahkemesi'nde katılma yoluyla temyiz mümkündür ve gerekçeli temyiz dilekçesinin kararı temyiz etmeyen karşı tarafa tebliği zorunludur. Temyiz dilekçesinin diğer tarafa tebliğine veya katılma yoluyla temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğine gerek yoktur
21. Hukuk Dairesi         2014/16581 E.  ,  2014/17706 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    K A R A R
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Davanın tümden kabul veya tümden reddedildiği hallerde, reddedilen bir talebi bulunmadığından davacının veya davacı yararına kurulan bir hüküm bulunmadığından davalının kararı temyizde ilke olarak hukuki yararı bulunmadığı kabul edilmekte ise de tarafların kararın gerekçesini temyiz etme hakları bulunduğundan gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmelidir.
    Öte yandan 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla temyize ilişkin hükümleri uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’un 433.maddesinin 2.fıkrasına göre İş Mahkemesinde katılma yoluyla temyiz mümkün olup gerekçeli temyiz dilekçesinin (veya sunulmadığı takdirde kısa temyiz dilekçesinin) kararı temyiz etmeyen karşı tarafa tebliği zorunludur. Taraflar, temyiz dilekçesinin tebliğinden sonra süresinde temyiz talebinde bulunabilirler.
    Ne var ki, davanın tümden kabulü veya tümden reddi halinde karar yararına olan ve bu nedenle ilke olarak kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı kabul edilen taraf, gerekçeli karar tebliğine rağmen kararı temyiz etmediği takdirde temyiz dilekçesinin bu tarafa tebliğine gerek yoktur.
    Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmiş ve taraflar temyiz haklarını kullanmışlarsa; temyiz dilekçesinin diğer tarafa tebliğine veya katılma yoluyla temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğine gerek yoktur.
    Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; temyiz eden tarafça sunulan temyiz dilekçesinin, HUMK"nun 433. maddesi gereğince karşı tarafa yöntemince tebliğ edilerek, yasada öngörülen süre geçtikten ve gerektiğinde HUMK‘un 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere,
    Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi