
Esas No: 2012/10104
Karar No: 2013/445
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/10104 Esas 2013/445 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ..., ..., ... ve Üstün Müzanç tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi dava dilekçesi ile;... Köyünde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmi ilâna çıkartıldığını, .... Köyü sınırları içinde bulunan, dilekçeye ekli paftada 35 nolu kırmızı ile işaretli bölümün orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Dava konusu taşınmazlar, kadastro müdürlüğünce davalı olarak tespit edilerek tutanakları mahkemeye gönderildikten sonra yapılan yargılama sonunda, mahkemece; davanın kabulü ile çekişmeli 270 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13 nolu parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm ... ve ... tarafından 270 ada 4 nolu parsele, ... tarafından 270 ada 3 ve 4 nolu parsellere, ...tarafından 270 ada 8 nolu parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, temyize konu 270 ada 3, 4 ve 8 sayılı parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 29/01/2013 günü oy birliği ile karar verildi.