20. Hukuk Dairesi 2012/15011 E. , 2013/434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... mirasçıları .... ve .... ile davacı ... ve feri müdahil... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında... Köyü 101 ada 119 nolu 18554,01 m2 yüzölçümlü taşınmaz, zilyetliğin terkedildiği gerekçesiyle, ham toprak niteliğinde davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., zilyetliğe dayanarak çekişmeli taşınmazın muris ...."a ait olduğu iddiasıyla tespitin iptali ile ...mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiş; ..., davacı yanında davaya katılmıştır. Kadastro sırasında.... Köyü 101 ada 120 nolu 11053,28 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, armutlu tarla niteliği ile... Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.... Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ... tarafından Hazine ve ... Köyü tüzel kişiliği aleyhine açılmış olan tescil davası kadastro mahkemesine devredilmiştir. Davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, mahkemece çekişmeli 101 ada 119 ve 120 nolu parsellerin zilyetleri tarafından terkedildiği gerekçesiyle davaların reddine ve 101 ada 119 nolu parselin tespit gibi Hazine adına, 101 ada 120 nolu parselin davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... mirasçıları .... ve... ile davacı ... ve feri müdahil .. . tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanun gereğince 17.06.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1978 yılında 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 1980 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğundan avukatlık ücretinin 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesinde düzenlenen (...Avukat veya dava vekili ile takip edilen davalarda vekalet ücreti; davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları göz önünde tutularak maktuan takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, takdir edilecek vekalet ücretinin miktarı keşif yapılmışsa, taşınmaz malın değerine göre avukatlık ücret tarifesinin tayin ettiği nispi vekalet ücreti sınırlarının üstünde olamaz.) hükmü gereğince belirlenmesi gerekirken Avukatlık Ücret Tarifesine göre belirlenmesi ve Orman Yönetimi lehine vekalet ücreti taktiri doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının birinci bendinin son paragrafının çıkarılarak, bunun yerine " Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Kadastro Kanunu"nun 31. maddesi
gereğince takdir edilen 300,00.- TL vekalet ücretinin davacı ..."dan alınarak davalı Hazineye verilmesine" cümlesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının ikinci bendinin son paragrafının çıkarılarak, bunun yerine, “ Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Kadastro Kanunu"nun 31. maddesi gereğince takdir edilen 300,00.- TL vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak davalı Hazineye verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K"nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/1/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.