Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Haberleşmenin Gizliliğini İhlal
Hüküm : Beraat

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına, sanık savunması ve tanık anlatımlarına göre, PTT dağıtıcısı olan sanığın, katılanın taraf olduğu temyiz aşamasındaki bir davaya ilişkin olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak katılana tebliğe çıkartılan tebliğnamenin tebliğine ilişkin tebligat zarfını, katılanın adresinde geçici olarak bulunmaması nedeniyle köy azası tanık Nuri"ye teslim ederken, zarfı açarak ve evrakın bir kısmını yırtarak haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği iddiasıyla açılan davada, sanığın, tebligat zarfını açmadığını, açarken de yırtmadığını, tebligat zarfının ortadan zımbalandığını, mazbatanın içinde kaldığını, mazbatanın üstündeki mazbata parçasını koparıp almaları gerektiğini, bunu koparırken gönderilen yazının açıkta kaldığını, katılana gönderilen tebligatta da postanede kalan ressüyü alabilmek için mazbata parçasını koparırken yazıyı farketmeyip beraber kopardığını, ertesi gün durumu katılana izah ettiğini, kesinlikle evrakı açmadığı yönündeki savunması ve savunmayı doğrulayan tanık ..."nin anlatımı ile duruşmada sanık tarafından getirilen bir adet örnek tebligat zarfı incelendiğinde, ressü denilen belgenin tebligatın içinde olduğu, tebligatın ortadan zımbalandığı, tebliğ mazbatası söküldüğünde içindeki yazının gözüktüğünün anlaşılması karşısında, sanığa atılı suç sabit olmadığından beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılanın sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.