17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8248 Karar No: 2015/8641 Karar Tarihi: 15.6.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8248 Esas 2015/8641 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/8248 E. , 2015/8641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıların işleteni/sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında karşı araç sürücüsü olan davacının ağır derecede yaralandığını, olay nedeniyle davalı ... şirketinin eksik ödeme yaptığını ileri sürerek, iş göremezlik zararları yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın her iki davalıdan, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."tan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalı da davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-)Dosya kapsamına göre, davacının yaralandığı dava konusu trafik kazası 06.9.2011 tarihinde gerçekleşmiş, eldeki dava ise 09.6.2014 tarihinde açılmıştır. 2918 Sayılı KTK"nın 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için (kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş olması koşulu bulunmadan) cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Yasa koyucunun amacı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. Buna göre, dava konusu eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"da öngörülen ceza zamanaşımı süresi (8 yıl) dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. O halde, dava konusu olayda zamanaşımı süresinin dolmadığı açık olduğundan, mahkemece taraf delillerinin toplanması ve işin esası yönünden varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-)Kabule göre, davaya karşı zamanaşını def"i bulunmayan davalı ... şirketi yönünden de zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.