10. Hukuk Dairesi 2021/5513 E. , 2021/8089 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, (kapatılan) 21.Hukuk dairesinin 26/02/2021 tarih 2014/7145 esas 2015/3661 karar sayılı bozma ilamında; “...davalı ..."nin kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordrolarında adı geçen tespiti istenen dönemde çalışması bulunan diğer bordro tanıklarının adresini sosyal güvenlik kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, sgk ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalı işyeri kamu kurumu niteliğinde olduğundan, davacının, anılan çalışmalarının, gerçekten olup olmadığını davalı ..."nin kayıt ve ücret bordrolarından saptamak, işyeri şahsi sicil dosyasını getirtmek, bu tür belgelerde noksanlık varsa, bunun açıklanabilir nedeni bulunup bulunmadığını, ücretin nasıl ödendiğini araştırmak, bu konuda işyeri yetkililerini tespit edilerek tanık olarak dinlemek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra...” işaret eden bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde “davanın kısmen kabulüne, dahili davacıların murisleri olan ..."ın davalı ... nezninde 07/03/1978 - 07/03/1982 tarihleri arasında 4 yıl süre ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Mahkemece, davacının 20/01/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığı, veraset ilamı dosyada yer almakta iken mirasçıların davaya dahil edilmediği, mirasçılara davayı takip edip etmeyeceklerinin sorulmadığı ve devamla vefat eden kişi hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde MK 27/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu"nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Somut olayda; ölü kişinin karar başlığında yer alması, ölü kişi adına hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, mahkemece, mirasçılar davaya dâhil edilmeli, mirasçıların gösterdiği deliller toplanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmelsizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 10/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.