Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14725
Karar No: 2013/423

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/14725 Esas 2013/423 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/14725 E.  ,  2013/423 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 1956 yılında yapılarak kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında.... Mahallesi, 352 parsel sayılı 30275,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Mart 307 tarih 30 sıra ve Haziran 1951 tarih 38 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayanılarak, kısmen tarla, zeytin ve naranciye, kaysı bahçesi ve kargir ev niteliğiyle .... adına tespit ve tescil edilmiştir. 352 parsel, daha sonra 715, 716 ve 717 parsel sayıları ile ifraz edilmiş olup, dava konusu 715 parsel satış yoluyla tapuda halen 29652,00 m² yüzölçümü ile davalı şirket adına kayıtlıdır.
    Davacı Orman Yönetimi, dava konusu 715 parsel sayılı taşınmazın kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazın orman kadastro sınırları içinde kalan bölümlerinin tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili, el atmanın önlenmesi ve davalı lehine konulan tüm şerhlerin silinmesi istemleriyle dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu ... Mahallesi, 715 parsel sayılı taşınmazın 01.02.2010 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A, B ve C) ile gösterilen sırasıyla 203,523 m², 75,806 m² ve 37,596 m² yüzölçümündeki bölümlerinin 715 parselden ifrazı ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, bakiye bölümün davalı şirket üzerinde bırakılmasına, davalı şirketin elatmasının önlenmesine ve orman yapılan bölümler üzerinde davalı lehine kunulmuş şerhlerin terkinine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil, el atmanın önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemlerine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 01.11.1976 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 22.10.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması, 07.04.2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Yasanın 4999 sayılı Yasa ile değişik 9. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi vardır.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; raporu hükme dayanak alınan orman bilirkişi ... ve...’ın 08.02.2010 havale tarihli ilk raporlarında, dava konusu 715 parsel sayılı taşınmazın krokide (A, B ve C) ile gösterilen sırasıyla 203,52 m², 75,81 m² ve 37,59 m² yüzölçümündeki bölümlerinin tahdit hattı içinde kaldığını rapor etmelerine rağmen, iade kararı ile alınan 19.11.2012 tarihli ek raporlarında ise, 715 parsel sayılı taşınmazın krokide (A, B, E, F ve H) ile gösterilen sırasıyla 203,523 m², 313,849 m², 37,590 m², 3,167 m² ve 75,806 m² yüzölçümündeki bölümlerinin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığını rapor etmişlerdir. Bu haliyle hükme dayanak raporlar yetersiz ve çelişkili olup, bu yetersiz raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
    O halde, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına göre orman kadastrosu ve aynı Yasanın 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı dokuzuncu bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 28/01/2013 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi