Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3442 Esas 2020/6130 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3442
Karar No: 2020/6130

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3442 Esas 2020/6130 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi tarafından verilen karar, taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince tarafların boşanma davaları kabul edilmiş ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. Ancak bölge adliye mahkemesinde yapılan yargılamada, erkeğin dava dilekçesinde boşanmaya sebep olarak gösterilen vakıaların ispatı için açıkça bir delile dayanmadığı görülmüştür. Davalı-karşı davacı kadının davası yönünden ise, erkeğin tişörtleri karısına sinirlenerek attığını açıkça kabul etmesi nedeniyle koca aleyhine kusur verilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Temyiz edilen hüküm, bu nedenle BOZULMUŞTUR.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Medeni Kanunun 166. maddesi: \"Boşanma hâlinde kişisel ilişki kuralları\"
- Medeni Kanunun 168. maddesi: \"Tazminatın niteliği\"
- Medeni Kanunun 174. maddesi: \"Kusurlu davranış sonucu açılan davalar\"
2. Hukuk Dairesi         2020/3442 E.  ,  2020/6130 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek az, kadın daha fazla kusurlu kabul edilerek tarafların boşanma davalarının kabulü ile boşanma ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kararı taraflarca karşılıklı davaların kabulü ve ferileri yönünden istinaf edilmiş ve bölge adliye mahkemesince yapılan yargılamada; davacı-karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde boşanmaya sebep olarak gösterdiği vakıaların ispatı için açıkça bir delile dayanmadığı, karşı davaya verdiği cevap dilekçesinin de yasal sürede olmadığı, süresinde sunulmayan cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde ileri sürülen yeni vakıaların kararda dikkate alınmasının mümkün olmadığı gibi tüm iddiaların ispatı için gösterilecek delillerin toplanması ve tanıkların dinlenmesi de mümkün olmadığı, gerçekleşen bu durumda erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanak olarak gösterdiği dava dilekçesindeki iddiaların ispatlanmadığı gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadının davası yönünden ise; ilk derece mahkemesinin erkek aleyhine verdiği "‘tişörtlerin camdan atılmasına” ilişkin iddia bakımından davacı-karşı davalı erkeğin 29/06/2016 tarihli dilekçesinin süresinde sunulmadığı için cevaba cevap ve karşı davaya cevap olarak kabul edilmesi mümkün değilse de beyan dilekçesi olarak kabulüne engel olmadığı ve erkeğin bu dilekçesinde tişörtleri karısına sinirlenerek attığını açıkça kabul ettiğinden bu eylemin koca aleyhine kusur olarak verilmesinde ve bu sebeple kadının açtığı karşı davanın kabulünde hatalı bir yon bulunmadığına karar verilmiştir. Dosyada yapılan incelemede, erkeğe yüklenen kusurlu davranışa ilişkin tanık beyanlarının görgüye dayalı olmayıp aktarımdan ibaret olduğu, dosyada vakıaları ispatlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-karşı davacı kadın iddialarını ispatlayamadığı halde davacı-karşı davalı erkeğin 29/06/2016 tarihli süresinden sonra verdiği dilekçenin bir bütün olarak değerlendirilip itibar edilmemesi ve kadının davasının da reddine karar verilmesi gerekirken, dilekçedeki beyan dikkate alınarak davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.12.2020 (Salı)


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.