3. Hukuk Dairesi 2018/7920 E. , 2020/2645 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf kanun yoluna müracaat etmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik abonesi olduğu davalı şirket ve akdi haleflerince kayıp-kaçak, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış bedeli elektrik bedeli adı altında yüksek ve haksız bedeller tahsil edildiğini,bunların iadesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile tespit edilecek alacağa dava tarihinden başlamak üzere en yüksek faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiş, 07.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini arttırarak alacak talebini 336.026,14 TL olarak belirlemiş ve yine aynı tarihte 5.739 TL ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı yasada yapılan değişiklikler nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İlk derece mahkemesince, davanın konusuz kalması nedeniyle ıslah harcının davacı tarafa iadesine karar verilmesi gerekirken, bundan zühul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK"nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2 no"lu bendinde yer alan “Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,” ifadesinin çıkartılarak yerine “Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına ve yargılama esnasında davacı tarafça yatırılan ıslah harcının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 04/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.